Bahar mevsiminin gelmesi ile birlikte
Pazarcı tezgahlarının albenisi artmaya başladı.
Rengarenk meyveler “al beni” dercesine size bakmakta
İnsanın ister istemez iştahı açılmakta.
Bütün bunlar güzel ama
Bir de insan neler yediğine özel itina göstermeli.
Esas olan sebze ve meyveyi zamanında tüketmek.
Portakalı kış aylarında yiyeceksin.
Çilek, eriği ise yaz aylarında.
Ancak mevsimler birbirine karıştı
Dolayısıyla da meyvelerde karışmış oldu.
Hafta sonunda alışveriş için çarşıya çıktım.
Çilekleri gördüm, her biri normalden büyük,
Adeta cilalanmış gibi pırıl pırıl.
Yıkamadan ye beni dercesine size bakıyorlar.
Sadece çilek mi?
Domatesler tezgah da şahane gözüküyor.
Sanki sanırsın sulu bomba.
Rengi kıpkırmızı ve mis gibi kokuyorlar.
Ancak nedense o içlerinde bir sarı keçe gibi şeyler çıkıyor,
İster istemez insan düşünüyor.
Bunlar sadece hafta sonu gördüklerim.
Bunun bir de tavuğu var, kırmızı eti var.
Marketler bile kıymayı hazırlamışlar.
Çekilmiş kıyma almayın diyen yetkililere inat.
Ha birde buzdolabında kendiliğinden büyüyen salatalıklar var.
Ekşimeyen yoğurtlar, donmayan yağlar var.
Artık insan neyi nereden alacak şaşırıyor.
Hangisinin hormonsuz olduğunu bilemiyor.
Üretici köylüde olsa hormon maalesef devreye giriyor.
Bu gidişle herkes balkonunda bir şeyler yetiştirecek,
Ya da ne satılıyorsa gözünü kapatıp alacak.
Başka çare kalmıyor çünkü.