On bir ayın sultanı Mübarek Ramazan’ı geride bırakıyoruz.
Rahmet ve bereket ayı olan Ramazan’a veda ederken,
Hüzün ile karışık olarak bayrama da evet diyoruz.
Yaklaşık beş gün sonra Mübarek Ramazan Bayramı.
Otuz gün Allah’ın rızasını gözeterek oruç tutanlar,
Bayram yapmayı çoktan hak ederler.
Ancak özellikle son yıllarda bayramları bayram gibi kutlayamıyoruz.
Bayramlar inananlar için bayram gibi olmuyor.
Sadece adına bayram dediğimiz günleri yaşıyoruz.
Artık eski bayram günlerinin heyecanını,
O bayram günlerinin doyumsuz lezzetini,
O manevi havanın devamını hissedemiyoruz artık.
Etrafımıza baktığımızda insanlar mutlu değil,
İnsanların mutlu olmadığı yerde ülkeler mutlu değil,
Ülkeler mutlu olmayınca dünya da mutlu değil.
Hele birde Müslümansanız,
İnsan, ülke ve dünya çalışmalarınız iki kat arttı demektir.
Suriye iç savaş içerisinde iken,
Mısır’da apoletli soytarılar darbe yapmışken,
Libya ve Tunus emperyalistler tarafından karıştırılırken,
Myanmar ve Arakan’daki Müslümanlar katledilirken,
İçinden geliyorsa sevinç içinde bayram yap.
Filistin’deki, Somali’deki Sudan’daki çocuklar aç iken
Sen bayramda ağzına bir adet şeker at, yiğitsen.
Ülkemizde de yoksulluklar artarken,
Bazı ailelere yılda bir kere bile tatlı girmez iken,
Evde bulgur pilavı ve ekmekle övün geçirirlerken
Sen gel de bir tabak baklavayı iştahla ye bakalım.
Olmuyor beyler olmuyor.
Dünya eski dünya, bayramlar eski bayram olmuyor işte..