Yaşanan son ekonomik sıkıntılardan aşmanın yolu milli üretim ve milli dönüşüm ile mümkün olabilecektir. Artık Türkiye olarak Milli ve ciddi bir üretime ihtiyaç duyuyoruz. Herkes kendi üzerine düşeni yapmakla hükümlü olacak ve çocuklarımızın gelecek nesillerimizin kaderini bu süreç etkileyecektir.
24 Haziran seçimlerinin hemen ardından yaşanan dolar krizi ve ülkemizi ekonomik olarak sıkıntı içerisine düşürülmeye çalışılması milli üretimi tekrar gündeme getirmiştir. Artık tüketen değil üreten ve bunu da milli olarak yapan bir ülke olmalıyız.
Bu güzel ülkede yaşayan herkes artık üzerine düşeni yapmalıdır. Vatandaşlar üzerine düşeni yapması, kamu ve özel teşebbüsünde taşın altına elini koyması gerekmektedir. En başta tasarruf tedbirlerinin hayata geçirilmesi, gereksiz harcamaların kısılması ve ithalata karşı milli üretim yapılmalıdır.
Türkiye’nin ithalata ihtiyaç duymadan domates, biber, İHA’lar, uçaklar, milli arabalar yapabilecek durumu getirilmelidir. Kendi özümüze ve milli üretime dönülmeye başlandığı zaman yaşanan ekonomik sıkıntıları da en az kayıpla geçiştirmiş oluruz.
Yaşananlardan sonra çok da iyi anlaşılmıştır ki, Milli dönüşe ihtiyacımız var. Milli ve ciddi bir üretime ihtiyaç duyuyoruz. Herkes kendi üzerine düşeni yapmakla hükümlü. Daha önceki süreçlerde bütün dünya ekonomik kriz geçirirken, ekonomik kriz bizi teğet geçti. Bu süreçte daha büyük bir zorluk yaşıyoruz.
Dış güçler sanıyorlar ki bu sadece Türkiye’yi zorlayacak. Hayır. Bu ekonomik sorun dünyadaki dengeleri değiştirecek. Bize uygulamaya çalıştıkları bu ekonomik baskı bütün dünyanın geleceğini değiştirecek.
Bizler vatandaşlarımızın duyarlılığı ile milli iradeyle ve Cumhurbaşkanımızın dik duruşuyla biz bu süreci güçlenerek atlatacağız. Bu kötü süreç geçerken biz belki hem birliğimize beraberliğimize tekrar geri döneceğiz. Bununla birlikte gerçekten milli üretime geçeceğiz.
İnşallah bu süreç bizi daha çok güçlendirecek. Millet olarak biz zaten bir birimize bağlıyız. Bizim birbirimize olan bağlılığımız daha da güçlendikçe engelleri daha kolay aşacağız. Bizlere yaşatılmaya çalışılan ekonomik kriz, aslında ekonomik olarak bizi daha da güçlendirecektir. Yeter ki hükümete olan güvenimiz ve birbirimize olan birliğimiz bozulmasın.