31 Mart yerel seçimlerin ardından 23 Haziran İstanbul yenilen seçimi ile bir yılda iki seçim yaşayan ülkemizde şimdi de erken seçim çığırtkanlığı başladı. Özellikle Millet İ;tifakını oluşturan CHP ve İyi Parti’nin Ankara’dan sonra İstanbul’u da üstelik açık ara fark ile ikinci kez kazanması sonucu bu partiler kendisileri siyaset alanının yanilmez pehlivanı olarak görmeye başladılar.
Ankara, İzmir ve İstanbul’u almaları sonucu kendilerince öyle bir inanca kapıldılar ki, jet hızı ile yapılacak olan bir erken seçimde mutlaka iktidar olacaklarını dile getirmeye başladılar. Hatta bunu daha da ileri götürerek vatandaşın yüzde 52 ile olurunu alan yeni yönetim sistemi içinde referandum çağrısı yaptılar.
Ülkemizde siyaset için 24 saatin bile çok uzun bir süre olduğu gerçeğinden yola çıkacak olursak, erken bir seçim veya referandum olur mu olmaz mı belli olmaz. Ancak olduğu takdirde seçimin sonuçlarının ne olacağını da milletimiz karar verecektir.
Seçim sarhoşluğu içerisindeki Millet İttifakının bu isteklerini özellikle vatandaş tarafından büyük tepkiler gelmektedir. CHP ile anılan kimi çevrelerin usul usul erken seçimi dillendirmesi, siyasette taşların yerinden oynayacağına işaret ediyor.
Millet İttifakına bu cesareti verenlerden birisi de Ak Parti’nin kurucularından Abdullah Gül ve Ali Babacan cephesinde bir süreden beri devam eden yeni parti hazırlıklarıdır. Besbelli ki bu yeni parti kurulma çalışması artık son şeklini almış durumda.
Ak Parti içerisinde parçalanmaya sebep olacağı konuşulan bu yeni parti çalışmalarında Ahmet Davutoğlu’nunda katılacağı siyaset çevrelerince konuşulmaktadır. Böylelikle muhtemel bir erken ya da zamanında yapılacak seçimde AK Parti’nin karşısında AK Parti’nin içinden çıkma yeni bir parti yarışacak.
Bundan önce Ak parti’den ayrılıp parti kurmuş olanların artık isimlerinin bile unutulduğu bir ortamda, gidişata ve geçmişe bakarak söyleyecek olursak, iktidar, yeni bir parti için kesinlikle çantada keklik değil. Özellikle zafer sarhoşluğu içerisindeki partilerin bu istekleri vatandaşlar tarafından da tasvip görmemektedir.
Millet artık seçimler sayfasını kapatmak istemektedir. Milletin tek derdi, piyasaların normalleşmesi, enflasyonun düşmesi, pahalılığın gerilemesi, işsizliğin çözülmesi, maaşların artması, eğitim ve sağlıkta sorunların giderilmesi ve dış politikada yeni krizlere kapı açılmaması için tedbirler alınmasıdır.
Ak Parti’den kopanların kuracağı söylenen yeni parti çalışması için bazı işadamları ile görüşüldüğü dilden dile dolaşılmaktadır. İstanbul yenilgisinden sonra Ak parti’nin dağılacağını umanlar yanıldıklarını göreceklerdir. Seçimsiz ve icraatsız dört buçuk yıl yaşayacak olan ülkemiz 2023 hedeflerine emin adımlarla yürüyecektir. Unutmayalım ki yanlış ata oynayanlar hep kaybeder.