2002 yılından itibaren yıldan yıla artan bir ivme ile ilerlemesini ortaya koyan Türkiye, şimdi emperyalist ülkelerin hedefi durumunda. “Dünya beşten büyüktür” diyerek ilerlemiş beş sözüm ona büyük devletin yaptıklarını eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin önünü ve ufkunu açmıştır.
Dünyadaki az gelişmiş ülkeler üzerinde büyük bir sömürü düzeni kuran beş büyük ülke, 2010’lu yıllarda Türkiye’nin buralara ziyaretlerinden büyük bir kaygı duydular. Orta Asya’da, Afrika’da ve Güney Doğu Asya’daki ülkelere ziyaret yapan Türkiye, şimdi onları rahatsız etti.
Tarih boyunca adeta ateş çemberi halinde olan Orta Doğu, Türkiye’nin gelişmişliğine paralel olarak kendine gelmeye başladı. Davos’ta söylenen “one minute” bütün mazlum Müslümanlar için adeta kurtuluşun bir işareti oldu. İsrail’e kafa tutan bir Müslüman ülke, 1.5 milyar İslam aleminin kurtuluşuna vesile oldu.
Gelinen noktada, Irak parçalanmış, yeni haritalar üzerinde çalışılır olmuştur. Suriye'nin hali zaten ortada; imamesi kopmuş tespih gibi, her bir parçası bir yere savrulmuş. Bütün bunların sonucunda, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü parçalayan harita, dolaşıma girmiş durumda. Bu yaşananlar gösteriyor ki Suriye ve Irak'ın toprak bütünlüğünü savunmak, aslında Türkiye'nin toprak bütünlüğünü savunmaktır.
Bu görüş doğrultusunda yapılan “Fırat Kalkanı” ve “Zeytin Dalı” harekatları sonucunda Türkiye sınırlarındaki hain terör örgütlerini temizledi. Buraların gerçek sahibi olan ve baskılar sonucunda Türkiye’ye göç eden Suriyeliler tekrar evlerine dönmeye başladı. Yaşanan bu gelişmeler, Müslüman aleminin kurtarıcısı olarak görülen Türkiye, maalesef ABD ve batı ülkelerini rahatsız etmektedir.
Müslümanı müslümana kırdırmak için “Arap Baharı” yalanını ortaya atan emperyalist güçler, son yaşanan olayların ardından Müslüman aleminin yeni bir lideri olduğunu çok çarpıcı bir şekilde görmüş oldu. Artık büyük Türk Milleti olarak bütün enerjimizi ve imkanlarımızı vatan sevdası üzerine kurgulamalıyız.