Aralık ayını bitirdiğimiz bu günlerde bile halen daha yağışların olmaması özellikle çiftçileri ve umudunu toprağa bağlamış olanları kara kara düşündürüyor. Tarladan kaldıracağı hasatla yapacaklarını hayal eden çiftçi kardeşlerimiz, başları ellerinin arasında, gözleri gökyüzünde beklemekteler.
Yapılan bir araştırmaya göre 2030’lu yıllarda Türkiye’nin kurak ülke sınıfına gireceği söyleniyor. Geçen yıl yağan karı ve yağmuru çiftçi kardeşlerimiz şimdiden özlemeye başladılar bile. Bütün bunlara inat bir de yeşil alanları yok ediyoruz ki, Allah bizlere acısın.
Okullarda ve sosyal çevrelerde ne kadar çevreci toplum varsa örgütlenmesine rağmen, bir o kadar kişi de yeşil alanları yok etmeye devam ediyor. Bir taraftan ağaç dikiliyor, diğer taraftan ya kesiliyor ya da yakılıyor.
2015’in bu son gününde her tarafın karlar altında olması gerekirken maalesef kuru ayaz bize eşlik ediyor. O Kartlardaki yılbaşını kutlayamayacağız gibi. Ancak bu kuraklaşmada insanoğlunun da büyük hatası olduğu bir gerçek. Yapılaşmaya verdiğimiz önemi ağaç dikmeye veremedik.
Çevre düzenlemesi yapıyoruz diye üç beş çiçek ektik ve ortasına bir kamelya kondurduk. Ağaç dikme törenlerini coşkuyla yaptık ondan sonra ağaçları Allah’a emanet ettik. Konya Torku’nun yaptığı ağaç bakımını ve dikimini beceremedik. Yollarımızın kenarı ağaçla süslendi ancak şehir içinde ağaç göremez hale geldik.
Bu kuraklık böyle devam edecek olursa 2030 yıllarında içecek su yiyecek ekmek bulamayacağız. Herkesin yeni yılını kutlar, sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir yıl dilerim.