Korona sonrası yeni hayat
Koronavirüs belasının hayatımıza girmesinden sonra yaşantımızda bir çok şey değişti. Bu belalı virüsün bundan sonrada hayatımızda olmaması için her türlü tedbiri almalıyız.
Çünkü Türkiye ve dünya yepyeni bakışlarla örülü bir geleceğe doğru ilerliyor. Salgından dolayı sosyal ilişkiler ve mesafeler değişip yeni bir etkileşim süreci başlasa da bu yeniliğin ekonomik faaliyetlere de yansıması kaçınılmaz görünüyor. Bu dönemde özellikle gıda, sağlık, bilişim, tarım, ilaç sanayi gibi sektörlerin önemi ortaya çıkarken dijitalleşmenin bu dönemde günlük hayatımız için ne derece önemli olduğu bir kez daha görüldü. Hepimiz bir an önce normalleşmek isteyip günlük hayat koşturmacalarımıza yönelmek istiyoruz ama aklımızın bir köşesinde de acaba salgın süresince yaşadığımız bu değişim ve ekonomik etkileşim salgın sonrası da hayatımızı çevrelemeye devam edecek mi? sorusu yer alıyor.
Bu soruya hemen cevap vermek çok kolay değil. Bunun için sürece ne denli hazır olduğumuz ve sürece ne denli hakim olduğumuz sorusu oldukça önemli. İnsanların alışkanlıkların değiştiği bu dönemde ekonomik faktörlerin de bu değişen alışkanlıklara ayak uydurup uydurmadıkları çok anlamlı bir soru haline geliyor. Örneğin mağazaların kapandığı, tedarik zincirlerinin yer değiştirdiği bir dönemde e-ticaret kavramının ne derece farkındalık yarattığını gözlemleyebildik ama Konya'da kaç firma bunun için alt yapısını hazırlamıştı? Kaç şirket geçiyorum dijitalleşme sürecini sağlıklı bir web sitesine bile sahip mi? Müşterisine ürün talebini verme konusunda kaç firmamız dağıtım ve pazarlama ağına hakim?
Ekonomik faaliyet dediğimiz zaman ne yazık ki insanların aklına mal ya da hizmet alım satımı geliyor. Oysa ekonomik faaliyet bir üretim sürecidir. Dağıtım ağının, pazarlama sürecinin, müşteriye ulaşmanın, pazar yaratmanın, kriz yönetiminin bir üretim sürecidir. Ve elbette ki ürün ya da mal üretim sürecidir.Elbette ki bu süreç maliyetli ve zor bir süreçtir ama bu süreci gerçekleştirebilen firmaların ayakta kaldığı gerçeği de vardır. Günlük planlamalarla ve günlük cirolarla günü kapatan bir ticari anlayışın ortaya koyduğu ekonomik sürecin ne denli dirençli olduğunu hep beraber gözlemledik. Demek ki farklılaşmak, değişmek, sürece hakim olmak ve çağa ayak uydurmak gerekiyor. Bunu yapmak için de dünya gündemini takip etmek, üretim sürecinin içinde olmak gerekiyor. Mart ayından bu yana bazı firmalar ayakta kalmak için bunları gerçekleştirmeye başladı.
Aslında koronavirus sonrası normalleşmeye gerçekten hazır mıyız?