Ekonomik sıkıntılar, seçim telaşı derken kendimizi bir girdabın içine soktuk. Şöyle bir etrafımıza baktığımız zaman sevinilecek ve övünülecek bir şey kalmadığını rahatlıkla görürüz. Özellikle yılbaşı yaklaşırken piyasada ve insanlardaki telaş hepimizi hayret ettirmektedir.
İslamın son kalesi olduğunu övünerek söylediğimiz ülkemizde islama aykırı olarak bir çok şey görmek mümkün. Milli Piyango 70 milyon ikramiye verecek diye piyango bayilerinin önünde metrelerce kuyruğu sizde görüyorsunuzdur. Yurdum insanında öfke ve şiddet ise bitmek bilmiyor. Baba, erkek kardeş ve koca dehşeti arık haber merkezlerinin en önemli haberi olmaya başladı. Aile içi şiddet hiç olmadığı kadar yükseldi. Küçük çocuklara taciz ise şimdiye kadar görülmemiş bir sayıya ulaştı.
Müslüman olduğunu söyleyenlerin merhameti kalmadı. Hatta o kadar ileri gittiler ki, evcil hayvanlara karşı şiddet akıl almayacak boyutlara ulaştı. Müslümanların ağzından küfür eksik olmaz oldu. Sabırın yerini öfke, merhametin yerini vahşet almaya başladı.
Yaklaşan yeni yıl nedeniyle Yılbaşı hediyeleri ve programları ile ilgili olarak çarçaf çarşaf reklamlar mutlaka dikkatinizi çekmektedir. Ayrına Müslüman bir ülke olmamıza rağmen noel telaşı ile süslenmiş Nice çam ağacını da görmemiz mümkün.
İslamın son kalesi olarak gördüğümüz ülkemizin daha iyi ve yaşanılır kılınabilmesi için hepimize büyük görev düşmektedir. Artık dilimizden küfür değil şükür çıkmalı, öfkelerin yerini sabır almalıdır. Dilimizde sevgi sözleri kalbimizde merhamet hisleri ile insanlara gülümseyerek bakmalıyız. Dilimizle Müslüman değil özümüzle Müslüman olmalı ve Müslüman gibi yaşamalıyız.