Dünyanın hemen her tarafından yaya yolu sadece yayalarındır. Yayalar kendilerine ayrılan bölümde sağlıklı ve güvenli bir şekilde yürürler. Medeni ülkelerde bu böyledir. Ama bizde durum böyle midir?
Bizdeki durum adeta işler acısıdır. Kaldırımlarımız işgal altında, yayalarımız kaldırımlarda yürüyemez durumdalar.Bir zamanlar sık sık kaldırımlara araçlar park ettiği için şikâyetçi olunurdu. Şimdi ise esnaflar kaldırımları işgal etmiş durumda ve insanlar kaldırımda yürüyemez durumda.
Özellikle Kadınlar Pazarı çevresinde bulunan kaldırımları görenler, “Yuh artık” demekten kendisini alamıyor. Kaldırımlar dükkan malzemeleri ile dolu durumda. Sadece orası mı, bir çok ana cadde üzerinde işgaller bulunmaktadır.Dükkân sahibi esnaf, dükkânının önüne mallarını çıkartmış, onunla da yetinmemiş ve kaldırımın ortasına da sattığı ürünleri koymuş.
Hoş kaldırımlar sadece esnafın yaptığı işgallerle sınırlı değil zaten.Hiçbir ülkede ve kentte göremeyeceğiniz şekilde Konya’da kaldırımların ortasında küçük elektrik trafoları bile var.
Bir tarafta trafo, diğer tarafta esnaf malzemesi aradan geçebilene aşk olsun.
Sadece caddelerdeki kaldırımlar işgal değil elbette. Sokaklarda da benzer durumlar söz konusu. Hele o sokaklarda kaldırımlar aynı zamanda binek araçlara da ev sahipliği yapıyor.
Sağlıklı vatandaşta, engelli vatandaşta bu işgallerden rahatsız.
Zabıta teşkilatının 189. kuruluş yıldönümünde aklıma nedense bu konular geldi. Umarım Zabıta Dairesi Başkanlığı bu konuda önemli adımlar atar, denetimlerini sıkılaştırır. Bu vesile ile Zabıta Teşkilatının 189. yılını kutlar, çalışanlarına ve ailelerine sağlıklı ve mutlu günler dilerim.