20 Ocak tarihinde başlayan “zeytin dalı” harekatı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin büyük başarısı ile adım adım devam etmektedir. Daha düne kadar Osmanlı Devletinin vilayetleri olan ancak 1. Dünya Savaşından sonra sömürgeci devletler tarafından işgal edilen Afrin ve çevresi hain terör örgütlerinden birer birer temizleniyor.
Tek amaçları sadece kendi çıkarları olan sömürgeci güçler tarafından adeta cadı kazanına döndürülen Ortadoğu’da, şimdi Türk Silahlı Kuvvetlerinin demir yumruğu ile barış ve huzur teşekkül ettirilmeye çalışılmaktadır.
Hain terör örgütlerini silahlandıran ve eğiten başta ABD olmak üzere diğer sömürgeci batı ülkelerinin yıllarca büyütüp beslediği eli kanlı terör örgütü mensupları şimdi kaçacak yer aramaktadır. Ellerinde bulunan demir yığınları ile Kahraman Türk ordusunu durdurabileceğini zannedenler, Türk Ordusunda bulunan iman ve inancı hiç dikkate almadılar.
Hemen her gün adeta destansı bir kahramanlıklar yaratan Türk ordusunun bu tarihi adımı, şimdiye kadar barış ve özgürlük diyerek bunu sadece kendi çıkarları için kullanan, bütün bu söylemleri sahte olan, barış ve özgürlüğü kendisine maske yapan sömürgeci ülkelerin yüzünde demir bir tokat gibi patlamaktadır.
Mazlum Ortadoğu’nun ağlayan vatandaşlarının ahı, sömürgeci ülkelerin emellerine ulaşmasına engel olacaktır. Dün olduğu gibi bugünde Büyük Türk Milleti, mazlum Müslümanların gözyaşlarının dinmesi için tarihi görevini yerine getirmektedir.
Konuştukları zaman mangalda kül bırakmayan, adının başına süper sıfatı alan ancak zavallılık abidesi güçler, dün Vietnam’dan, Afganistan’dan, Irak’tan nasıl arkalarına bakmadan kaçdılar ise, bugünde Afrin’den ve Münbiç’ten arkalarına bakmadan ve kuyruklarını toplayarak kaçacaklardır.
Bu kritik günlerde bizim yapmamız gereken en önemli şey, birlik ve beraberliğimizi her zamankinden daha çok sıklaştırmamız gerekir. Aramıza nifak sokmak isteyenlere fırsat vermemeli, provokatif söylem ve eylemlere engel olmalıyız.