Terör örgütü PKK’nın yıllardır ülkemizde özgürlük adına terör eylemi yapmaktadır. Kürtlere özgürlük safsatası ile yapılan eylemlerde bölge halkının da desteğini almak için çabalar durur. İlk zamanlarda bölge halkından destek gördüyse de artık bilinçlenen bölge halkı terör örgütüne destek vermemektedir.
Son olarak bölgede bulunan 108 aşiretin ileri gelenleri bir araya gelerek teröre hayır dedi. Daha sonra evleri bombalanan, sokakları kazılan, evlerinden olan diğer vatandaşlarda “yeter artık” diyerek teröre karşı durdular.Anlaşılan o ki, bu bir Kürt hakları meselesi değil; Osmanlı’dan beri, hatta Selçukludan beri intikamı bitmeyenlerin meselesidir.
Yani Haçlı meselesidir. Türkiye’nin büyümesini engellemek veya yavaşlatmak isteyenlerin meselesidir. Dış kontrol merkezleri ve onların derin yapıları bölgede kendi ordularını değil, Ermenileri kullanmaktadırlar. Ermenilerin komitacıları da Kürtleri kullanmaktadırlar. Paralel yapı, siyasi parti, sivil toplum kuruluşu, şirket vb. değişik kisveler altında karşımıza çıkan veya çıkmayan yerli işbirlikçiler de onların uzantılarıdır.
Kürtler bu yolda sadece aracı olarak kullanılmakta ve aslında acımasızca heba edilmektedir. Azerilere karşı Karabağ’da başlatılan ve gittikçe büyütülmek istenen Ermeni saldırılarının zamanlamasına bakıldığında, Türkiye’deki çatışmalarla birlikte yönetilen bir süreç olarak bölgemizde dışarıdan koordine edilen ve Azerbaycan-Türkiye birlikteliğinden, ortak projelerden rahatsız olan çevrelerin operasyonu olduğu gün gibi açık seçik ortadadır.
Kurtuluş savaşı veriyoruz. Hedef Türkiye’dir. Türklerdir. Türkiye’nin Orta Asya Türk Dünyası ile bağını koparmak; Ortadoğu ile arasını açmak; içeride kavgalı ve birbiriyle çatışan kaos ortamında başını kaldıramayan bir ülke oluşturmaktır. Fiziki olarak Suriye kuzeyinde oluşturulmak istenen koridor güneyimizi kapatacak; Ermenistan’ın Karabağ’ı işgali ile Orta Asya Türk Dünyası ile aramıza fiziki engel koyulmuş olacaktır. Her iki bölgede bulunan enerji, doğal kaynaklar, tarım arazileri İsrail ve Batı için çok hayati önem arz etmekte, hesaplarını buna göre yapmaktadırlar.
Bu amaçları için kendi ordularını değil, bölge halklarını birbirine düşürerek onlara silah ve strateji desteği sağlayarak ve çatışmaları yıllara ve bölgeye kontrollü bir biçimde yayarak denetimleri altında bir savaş yürütmektedirler. Bu savaş bizim için örtülü ve sinsice yürütülen bir savaştır. Buna izin vermemeliyiz.