İnternet artık hayatımızın değişmez parçası oldu. Kontrolden ve denetimde uzak bir durumda olan internete nedense gereken ilgiyi (!) göstermiyoruz. Çocuklarımız sokağa çıkarken “aman dikkatli ol, hırlısı var hırsızı var” demeyi ihmal etmiyoruz ama, internet konusunda da bir şey deme lüksümüz olmuyor.
Oysa internet artık evlerimizin açık sokağı oldu. İnternetteki sıkıntılar neredeyse sokaklardan daha fazla oldu. Bir “tık” uzakta olan bir çok konu, artık çocukların da elinin altında “saltanat” sürmeye başladı. Daha önce anne babasına sormaya utandığı konuları bile bir tıkla öğrenmeye başladı çocuklar. İnternet artık kontrolsüzlük nedeniyle tehlikeli bir hal almaya başladı.
Çocuklarına akıllı telefon alanlar, evlerinde internet bağlantılı bilgisayar olanlar bu tehlikenin altındadır. “Sosyal medya” diye adlandırılan bir çok konu, artık çocuklarında içinde rahatlıkla “sörf” yaptıkları alanlar olmaya başladı. İstediklerini ve merak ettiklerini tıklayarak öğrenmek onları hayli mutlu ediyor olmalı.
İnternet zararlı da televizyon faydalı mı? Durum hiçte düşünüldüğü gibi değil. Artık televizyonlarda güncel hayatımızda önemli yer tutmaya başladı. Çocuklarımızı çizgi filimlerle susturuyoruz. Artık televizyonda yarışan , televizyonda tanışan ve televizyonda evlenen bir nesil bizleri bekliyor. Hatta televizyonda aşkını ilan eden olduğu gibi boşananlara da rastlamaya başladık.
Televizyonda haberler bir başka alem, diziler ise bambaşka bir alem. Her kanal kendi görüşü doğrultusunda haber yapayım derken bazen “siyaha” “beyaz” bile diyebiliyor. Özellikle hanımların tercihi diziler de sohbetlerimizin ana konusu olmaya başladı. Dizi yıldızları ile gülüp onlarla ağlamaya alıştık.
İşsizlik, ekonomik sıkıntılar ve terör olaylarını sadece bakıp “balık hafıza”mızda istifliyoruz.Ancak biten bir dizinin konusunu hiç unutmuyoruz. Yeni yetişmekte olan bir nesil internet ve televizyon nesli olarak karşımıza çıkıyor maalesef. Anne ve babalara bu konuda çok ama çok büyük görevler düşmektedir.