Herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum. Tam kapanma süreci içerisinde olduğumuz şu günlerde bir takım araştırmaları takip ediyorum. Önemli istatistikleri bünyesinde barındıran bir araştırmanın sonucunu sizlerle paylaşmak üzere yazmaya başladım…
Dünyanın önde gelen haftalık tıp dergilerinden biri olan The New England Journal of Medicine (NEJM), zaman zaman tıp camiasından olmayanların da rahatlıkla anlayabileceği ilginç araştırmalar yayınlanıyor. Orta ve ileri yaş grubunda bulunan kişileri sevindirecek nitelikte olan bir araştırmaya göre, bir kişinin en üretken yaş aralığı 60 ile 70 aralığı olarak belirlenmiş. Doktor ve psikologlardan oluşan bir ekip tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, bir kişinin en verimli ve en üretken olduğu zaman dilimi 20’li veya 30’lu yaşlar değil, 60 ve 70 yaş arasıymış. En üretken ikinci yaş aralığı ise 70 ile 80 yaş arası ve üçüncü en üretken yaş dilimi ise 50 ile 60 yaş arası olarak belirlenmiş…
Ayrıca psikologlar, 60 yaşında duygusal ve zihinsel potansiyelimizin zirvesine ulaştığımızı ve bu potansiyelin 80 yaşına kadar sürdüğünü belirtiyor. Araştırma bir takım örneklerle destekleniyor. Mesela Nobel ödülü kazananların yaş ortalamasının 62 olduğu belirtiliyor. Ayrıca dünyanın en büyük 100 şirketinin başkanlarının yaş ortalamasının 63, Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük 100 kilisesindeki papazların yaş ortalamasının 71 olduğundan bahsediliyor.
Yani araştırmaların sonucuna göre, ‘kurt kocayınca daha verimli olurmuş’ yani öyle maskaralık falan hikaye. Ama şimdi bir yandan da bu korona günlerinde aklıma da düşmüyor değil. Son zamanlarda çınarlarımızı kaybediyoruz bu illet virüs yüzünden. Zihin dünyamızın dağları birer birer gidiyorlar. Gerçekten de hiç bu kadar sıralı gitmemişlerdi. Bu kirli dünyayı bize bırakarak göçmelerinden çok, onlarsız bir dünyanın çok daha hızlı şekilde ve misliyle kirleneceğinden korkanlardan oldum ben de…
Geçtiğimiz yıllarda New England Journal of Medicine dergisinde yine ilginç bir araştırmaya daha yer verildi. NEJM’de yayınlanan araştırmaya göre daha çok çikolata tüketen ülkeler, daha çok Nobel ödülü alıyor.
New York St Luke’s Roosevelt Hastanesi’nde görev yapan Dr. Messerli, kakaodaki antioksidanların zihinsel aktivitelerde ve testlerde daha iyi sonuçlar verdiği araştırmasına dayanarak, 23 ülkenin çikolata tüketimini ve en çok ‘Nobel Ödülü’ kazanan ülkeleri karşılaştırıyor. Araştırma neticesinde daha fazla çikolata tüketen ülkelerin daha çok Nobel ödülü aldığı sonucuna ulaşıyor. Bu bakımdan İsviçre nüfusa göre çikolata tüketimi ve Nobel ödülü almak bakımından zirvede bulunuyor. ABD, Fransa ve Almanya orta sıralarda yer alırken; Çin, Japonya ve Brezilya listenin alt sıralarında bulunuyor.