Bursa'da yayın yapan bir internet sitesinin yazarı Ali Kaya, 2 Ocak tarihli yazısında Konya'yı resmen aşağıladı.
Mevlana Haftası'nda yaşanan merkezi Konya olmayan otelleri Konya'nın markası gibi gösterip Konya'yı ve Konyalı'yı aşağılayan yeganehaber.com internet sitesinin köşe yazarı Ali Kaya, skandal cümlelere imza attı. Yazısında Konyalının yabancılara ters davranmada Türkiye'nin ilk 3'üne gireceğinden, esnafın kazıkçı olmasından tutun da Mevlana'nın sözlerinin kaynağını değiştirmeye, TÜRSAB Konya Şubesi 21. Dönem Başkanı Kazım Yanar'a bilgisiz demeye, Konyaspor-Etimesgut maçında Konyaspor taraftarına hakaretler edenleri başına taç yapmaya varan cüreti ortaya koyan Kaya, bir çok konuda Konya'yı adeta yerin dibine geçirecek cümlelerle yazısına devam ediyor.
ETHEM SANCAK'A ATIF
Geçtiğimiz günlerde Ethem Sancak'ın da Konya ve Konyalılar'la ilgili sözlerine de atıfta bulunan Ali Kaya, yazısının sonunda da "Bunları söylememin bana küfür olarak döneceğini biliyorum ama Türkiye genelinde büyük çoğunluğun bu düşüncede olduğunu cümle alem biliyor ve daha ağırını da; Rize’de bir toplantı da Ethem Sancak söylemiştir!.." şeklinde de bir ifade kullanıyor.
İŞTE ALİ KAYA'NIN O HAKARETLER İÇEREN YAZISI:
Şampiyon Konya ve ışıksız timsah!
Başlığa bakıp da, Konyaspor yazısı yazdığımı filan zannetmeyin...
Yazı, her yıl 7-17 Aralık’ta düzenlenen Şeb-i Arus törenleriyle ilgili…
Törenler siyasetçilerle birlikte yerli ve yabancı turistlerin katılımıyla kutlanmaktadır.
Yerel gazete yazarları, akademisyenler, Mevlana ile ilgili olan ve olmayanlar konuşup, yazarken Ahmet Özhan gibi istenmeyen bazıları da, aracılar vasıtasıyla gelir; ekmeğini çıkarır!..
(Rivayet edilir ki; 2071 yılında yapılacak kutlamalar için de anlaşma imzalamış ve o tarihte de kendisi sahne alacakmış!..)
Mevlana hakkında ahkam kesenlerin büyük çoğunluğunun Mevlana’yı araştırmadığı gibi, Mesnevi’nin tamamını da okumadığına eminim!..
Açın bakın bu konuda ahkam kesenler; her yıl; “Gel, gel ne olursan ol yine gel, ister kafir, ister Mecusi, ister puta tapan ol, yine gel, bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel” (başka şekil tercüme edenler de vardır), diye başlayan şiir; Mevlana’ya değil; ondan önce Horasan Bölgesi’nde, Meyhene (Mihene) şehrinde doğup; 967-1049 yılları arasında yaşamış Ebu Said Ebu’l Hayr’a aittir!..” diye artık duvarlara bile yazılan bu düzeltmeden bi haber aynı şeyi yazıp, konuşup duruyorlar!..
Yazacaksanız aha size Mevlana’ın putperestlere değil de, hacca gidenlere “gitmeyin” seslenişi: “Ey hacca gidenler! Nereye gidiyorsunuz? Neredesiniz? Sevgili burada gelin, buraya gelin! Sevgiliniz duvar duvara bitişik komşunuzdur. Bu böyle iken siz, çöllerde ne akılla dolaşıp durursunuz? Sevgilinin suretsiz suretini gördünüzse, hacı da sizsiniz, Beytullah da sizsiniz, Beytullah’ın sahibi de… Kaç defadır bu evden kalktınız, o eve gittiniz. Bir kerecik de bu evden kalkıp bu dama çıkın bakalım!”
Biri çıkıp; ‘felsefi olarak anlatılmak istenen başka, senin kapasiten bunu anlamaya yetmez' derse; ona Mesnevi’yi anlayarak okuması ve Hululiye Mezhebi’ni araştırmasını tavsiye ederim!..
Asıl konu, Mevlana’yı anma etkinliklerine katılanların Konya’ya geldiğine pişman edilişi!..
Ulusal basında otel fiyatlarının yüksel tutulduğu belirtilerek, şöyle bir haber yer aldı: “Mevlana Haftası, Konya’daki fırsatçıları harekete geçirdi. Geceleme fiyatını 11 bin TL’ye kadar çıkaran bazı oteller Konyalılar’ın tepkisini çekti!..
Konya TÜRSAB Başkanı Kazım Yanar, şehirde çok düzgün ve kurumsal oteller bulunduğunu ancak bazı fırsatçıların da bulunduğunu söyledi. Yanar, “Şehirde normal dönemde dört ve beş yıldızlı otellerde geceleme fiyatları 130-140 TL düzeyinde. Etkinlik dönemlerinde her şehirde olduğu gibi burada da normal oteller iki ya da en fazla üç katına fiyatlarını çıkartıyor. Ancak bu yıl bazı fırsatçı otellerde bir gecelik fiyatlarını 11 bin TL’ye çıktığını gördük. Bu odaları da bu fiyattan sattılar. Maalesef bu tarz işletmeler şehrimize zarar veriyor. Özellikle Mevlana civarındaki oteller fırsatçılık yapıyor. Geçen yıllarda 2 bin TL’lik geceleme fiyatlarını görmüştük ama bu yıl ilk kez 11 bin TL’ye oda satan otel var” dedi.
“Kazım Yanar, sadece otellerin değil Mevlana civarındaki restoranlar arasında da bazı fırsatçıların bulunduğunu, onların da turistlere yüklü fatura çıkartmak için uğraştığını aktardı.”
(Geçtiğimiz yıllarda o bölgede bir lokanta ve müşterisi arasında hesap için kavga çıkmış ve yaralananlar olmuştu!)
Ulusal basına bunlar söyleyen Kazım Yanar arkadaş; Konya’da yayın yapan Memleket Gazetesi’ne verdiği röportajda; semazenlerin dönüşünü farklı olarak algılamış olacak ki; daha kıvrak ve bir öyle bir böyle dönüşle aynı konuda; “Şeb-i Arus kutlamalarında otel fiyatlarında fahiş artış iddiası ulusal medyada yer aldı. Böyle bir artış oldu mu?” sorusuna; “Milliyet Gazetesi'nden bir arkadaşımız beni aradı. Böyle bir olay olduğunu, 'Konya’da otel soygunculuğu' diye manşetler atıldığını örgendik. Aynı haberi Hürriyet Gazetesi de verdi. Böyle bir olayın doğru olup olmadığını teyit amaçlı aradılar. Ben otelleri aradım, 'olumsuz bir haber çıkmış' dedim. Otel müdürlerinin böyle bir olaydan haberi olmadığını öğrendim! Onlar da böyle bir fiyatlandırmanın da olmayacağını söylediler. Bu durumda otellerin isminden ziyade ön plana Konya çıkıyor. Manşetlerdeki başlıkta geçen isim Konya... İl Kültür Müdürlüğümüz olayın içindedir ve her durumdan haberi var. … Burada yanlış olan şu; internet sistemindeki en fazla suiistimal otellerde oluyor. …Gerçekte fahiş otel fiyatı yok, sanal ortamdaki asılsız olaylar ulusal medyada yer bulmuş. Bu mevzu Konya adına bizim meselemizdir. Beni arayan gazetelere de 'böyle bir haber yapacaksanız, Konya’nın adını kaldırmanız gerekli, olayı Konya'ya mal edemezsiniz' dedim!.. …Bir gazete “Şeb-i Arus’da Konya’ya gitmek yürek ister” diye manşet atmış. Bu Konya adına çok kötü bir durum!”
Evet, bence de; “Ben otelleri aradım, 'olumsuz bir haber çıkmış' dedim. Otel müdürlerinin böyle bir olaydan haberi olmadığını öğrendim” diyen bu arkadaşın TÜRSAB VE TÜRSAB adına Konya’yı temsil etmesi gerçekten kötü bir durum olduğu gibi, müdürü olduğu otelden haberi olmayanların da orada müdür olması daha kötü bir durum!..
Kazım Yanar’ın yerine ulusal gazetelere acaba başkası mı konuştu da, o habere tekzip yollamayıp Memleket Gazetesi’ne verdiği röportajda pişman tavırlarla günah çıkarıyor?!
Konya’nın bu ve benzeri konularda Türkiye genelinde tepki aldığı bilinen gerçek… Hatta Konya ile ilgili bir habere yorum yazan Konyalı; “Dünya Türkiye’ye, Türkiye’de Konya’ya düşman” demiş…
Mahalle muhtarına da adres sorsanız, “Ben yabancıyım; bilmiyom!” cevabını alacağınız; hatta aynı apartmanda oturan birine karşı komşusunu bile sorsanız yine aynı cevabı alacağınız ve alışverişlerde yabancı olduğunuzu anlayınca öküz muamelesine tabi tutulacağınız ve her türlü kazığa oturtulacağınız; itiraz edince de hemen kavga çıkarma ve size zorluk çıkarmaya meyyal; pazardan hamsi alacağınızda tezgahtan tarttırdığınız balığı teraziyi koyduğu tezgah arkasında, önceden poşetleyip zulaladığı ve içinde kokmuş hamsiler kadar pis suyun bulunduğu poşetle değiştiren ve bu şark kurnazlığını fark edip, neden böyle bir şey yaptığını sorunca, ‘üç-beş kuruş için ben haram yemem’ diyen fakat tezgahın ardındaki kokmuş balık dolu poşetlerin neden orada olduğunu sorunca da; ‘sana ne lan; sen bu balığı yiyecek adam mısın?!” diye kavga çıkarmaya çalışan ve yanındaki diğer pazarcının da; ‘ne diyon lan sen?!’ türü pislik çıkaran insanların yüzünden Türkiye genelinde benzeri 6-7 ille birlikte; Konya bu hususlarda şampiyonluğa oynamaktadır; şampiyonluğa değilse bile ilk üçe girmek için var gücüyle çalışmasını sürdürmektedir ki; Mevlana etkinliklerinden birkaç gün sonra Konyaspor’un Etimesgut Belediyespor ile Ankara’da oynadığı kupa maçında yine bu ve benzeri kişilerin yaptıklarına ah çeken seyircilerin tamamı şehri ayırıp, “Mübarek şehrin o….. çocukları” diye tezahürat yaparken; yerel basın da; Mevlit kandiline denk gelen maçta, bu tezahüratı yapanlara sebep olan kişileri kınayacağına, tezahüratı yapanların Ankaragücü taraftarı olduğunu yazmış ve benzeri ima yollu karşılık vermiştir.
Bunları söylememin bana küfür olarak döneceğini biliyorum ama Türkiye genelinde büyük çoğunluğun bu düşüncede olduğunu cümle alem biliyor ve daha ağırını da; Rize’de bir toplantı da Ethem Sancak söylemiştir!..