On bir ayın sultanı olarak adlandırılan mübarek Ramazan-ı Şerif nihayet başlıyor. Ruhların temizlendiği ve gönüllerin huzur bulduğu bu ay iyilik ve sağlık ayıdır. İnsanların birbirine yardım ettiği, toplumsal paylaşmanın zirve yaptığı bu ayda, birlik ve beraberliğimizde çok önemlidir.
Ramazan ayında tutulan orucun asıl gayesinin insanı “aç” bırakmak olmadığını, insanlara ”açları” anlatmaya çalıştığını bilmemiz gerektiğini, aç olan insanların halini en iyi anlayabilmenin de ancak aç kalmakla mümkün olduğunu ve sahip olduğumuz bütün nimetlerin farkına vararak Allah´a şükretmemiz,hayatın asıl gayesinin ibadet olduğunu düşünmemiz gerekir.
Soframızdaki yemekleri beğenmemek yerine karınlarını doyurmak için çöplerden ekmek toplayan insanların olduğunu da düşünmemiz gerekir. Ramazan orucu, açlık çeken insanları anlayabilmek için bulunmaz bir fırsattır.
Ramazan, öğün sayısının yarıya indirilip yemek miktarının iki katına çıkarıldığı,diğer aylardan daha fazla yemek yenen,daha fazla para harcanan,daha fazla israf edilen bir ay değildir.Ramazan,az da olsa yemeğin paylaşıldığı,israfın hiç olmaması gereken bir aydır.
Ramazan ayında yiyecek tüketiminin azalması gerekirken aksine artması, bir ibadet ayı olan Ramazan ayında israfın üst düzeye çıkması düşündürücüdür. Yaşadığımız dönemde ülkemizde ve birçok ülkede gıda maddelerini her zaman bulabilmekte pek sıkıntı bulunmamaktadır.
Herkes istediği gıda maddesini kolaylıkla bulabilmektedir. Bu nedenle Ramazan günleri ile diğer günler arasında alışveriş açısından fark yoktur. Ramazanda da diğer günlerde ne kadar ihtiyaç varsa o kadar yiyecek alınmalı. Hatta daha da az olmalı.
Ramazan coşkusu, bir eğlence ve gösteriye dönüşmemelidir. İftar sofraları asla israf sofraları haline gelmemelidir. Son zamanlarda bir çok mekanlarda hazırlanan iftar sofraları içinde israfı ve gösterişi barındırmaktadır.
Dünyanın birçok bölgesinde insanların başına gelen kuraklık, açlık ve sefalet gibi sıkıntılar aslında tüm Müslümanların ve insanların ibret alması gereken önemli bir durumdur. Bu durum israfın, savurganlığın, har vurup harman savurmanın önüne geçmek için ciddi bir mesajdır.
Ramazan´ın bereket ayı olabilmesi için Müslümanların bu ayın ruhuna uygun hareket etmeleri gerekmektedir. Ramazanda malımız ve zamanımız en güzel şekilde değerlenmelidir. Ramazan ayında sadece oruca odaklanma, yeme içmeye eğilme ve tüm harcamaları buna yönelik olarak yapmak diğer ibadetlere ve kulluk görevlerine yer vermemek bu ayı değerlendirmemek adeta israf etmektir.