Temiz siyaset, duymaya alışık olduğumuz
Ancak pek görme şansımız olmayan bir ifade.
Aslında “temiz siyaset” kulağa ne kadar hoş geliyor.
Özleriz temiz bir siyaseti, özlemini çekeriz.
Aslında bu kadar zor mu “temiz” olmak.
Siyasetin içine girildiği zaman
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını,
Hayal edildiği gibi gerçekleşmediğini görürsünüz.
Yeni projelerle kendinizi tanıtmak yerine
Birilerinin omuzlarına basamak yükselmeyi,
Birilerini karalayarak bir yere gelindiğini görürsünüz.
Birileri kendini ispatlamak yerine,
Birilerinin önünü keserek yükselmeyi arzular.
Kişisel çıkarlar üzerine kurulan bu düzende,
Hangi partide ve nerede olacağın önemli değildir.
Önemli olan sesini ve görüntünü unutturmamaktır.
Gerçek fikirlerle kendini kabul ettirmek yerine,
Birileri partiler arası “kuş” olur uçar.
Her dönemde başka başka dallara konar,
Her dönemde kendince işini(!) yürütür.
Onların tek düşüncesi vardır,
Küçük olsun veya hiç olmasa olmasın,
Ancak benim adım gündem de kalsın.
Etrafınıza bir bakacak olursanız
Böyle kişileri görebilirsiniz.
Hatta biraz araştıracak olursanız,
Bu kişilerin çokluğu karşısında hayret edersiniz.
Siyaset sağlam karakterli kişilerin bir kenara sıkıştırıldığı,
Her düzenin adamlarının işini yürüttüğü bir ortam olmuş.
Bunlar vatanı neylesin?
Bunlar milletin hangi derdini dile getirsin?
Bunlar için milletin ve seçmenin bir önemi var mı?
Sadece işleri yürüsün, sesleri duyulsun.
Bunların tek istediği budur.
Bütün bunları bilmemize rağmen,
Hala bu düşüncedeki kişilere oy veriyorsanız,
Onlar için bir şeyler yapmıyorsanız,
Sadece “oy verdim” veya “oy vermedim” le geçiştirmeye çalışıyorsanız
Bunda sizinde suçunuz var.
İnsan verdiği oydan da sorumludur.
Bir oy değip geçmeyin.
Birkaç oyla belediye başkanlığını kaçıranlar,
Birkaç oyla milletvekili olamayanları hepimiz biliyoruz.
O nedenle oyuna sahip çıkacaksın,
Her devrin adamlarına oy vermeyecek,
Onları listesinde gösteren partilere gönül vermeyeceksin.
Kendince gerçek vatanseverleri bulup,
Seçmen hakkını sonuna kadar kullanıp
Oyunu kullanacaksın.