Suriye’de yaşanan iç savaştan kaçıp gelen Suriyeli sığınmacılar,
Konya Otogar’ı önündeki parkta yaşam mücadelesi veriyor.
Parkın yeşil alanları üzerine dağılan Suriyeliler,
Her biri derme çatma çadırlar ile yaşama tutunmak,
Yaşadıkları acı dolu günleri unutmaya çalışıyorlar.
Her biri memleketlerinde belli mevkilere sahip olan,
Ancak iç savaşın ardından ülkelerini terk etmek zorunda kalanlar,
Burada kendilerine uzanacak yardım elini beklemekteler.
Kimisi hakim, kimisi öğretmen ve kimisi de iş sahibi olan Suriyeliler,
Gelen vatandaşların gözlerinin içine bakıyorlar adeta.
Gurbette ve vatanları dışında olmalarının hüznü kadar,
Burada kendilerine bir yardım eli uzatılmaması bile onları üzüyor.
İsimlerini vermiyorlar ve resimlerinin çekilmesini istemiyorlar.
Hala daha geri gönderiliriz korkusunu yaşıyorlar.
Çevrede oturan duyarlı vatandaşların yanı sıra
Bazı hayır kurumlarının yardımları ile hayatlarını devam ettiriyorlar.
İstedikleri sadece helal kazanılmış bir ekmek.
Çalışmak istiyorlar ancak pasaportları bile yok.
Kimseye muhtaç olmadan yaşamak istiyorlar,
Bu sefer de ellerinden tutan yok.
İsmini vermek istemeyen bir Konyalı doktor,
Eşiyle beraber kendilerini ziyaret etti biz orada iken,
Şeker hastası bir kadınla göz hastası bir çocuğu muayene etti.
Kendi imkanları ile ilaçlarını alacağını söyledi.
Her biri adeta bu hayırsever doktorun ağzına bakıyorlardı.
Yarım yamalak Türkçeleri ile yardım istiyorlardı.
Otogar parkının içinde daha çok kadın ve çocuklar vardı.
Çocuklar her gelenin eline bakıyor,
Kirli yüzlerindeki gözlerinden korktukları açıkça görülüyordu.
Savaşın acı izlerini yüzlerinde taşıyan,
Bazı yaşlı kadınlar kaldırım kenarında gelen geçene el açıyorlardı.
Konya’nın göbeğinde yaşanan bu insanlık dramını
Anlatmaya kelimeler yetmiyor, gidip görmek lazım.