Ülkemiz siyasi takvimindeki hareketlilik
Bir türlü bitmek bilmiyor.
Önce yerel seçimler dedik,
Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı seçimleri.
Hemen herkes 10 Ağustos tarihine kilitlendi.
*****
Beklentiler durdu, durmaya devam edecek.
Milletvekilleri ve yerel yöneticiler seçim telaşında.
Hizmet için gayret sarf eden, proje üreten yok.
Özellikle önümüzdeki genel seçimlerde aday olamayacak milletvekilleri
Tezkere bekleyen askerler gibi.
Sadece günlerinin dolması için gün sayıyorlar.
*****
Hani derler ya dostlar alışverişte görsün diye
Artık dostları oralarda bile göremiyoruz.
Seçim çalışmaları adı altında oyalanmakla zaman geçiriyor.
Gerçi geçmişte ne yaptılar ki diye soranlar da hayli fazla.
Buna katılanlarımız da var, katılmayanlar da.
Bana sorarsanız bu seçim sistemi ile daha fazlasını bekleyemezsiniz.
Çünkü biz seçmiyor, sadece dayatılanlara oy veriyoruz.
Hem de körü körüne.
*****
Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Bu seçimde önce üç aday çekişecek.
Ardından ikisi.
Bizi ilgilendiren ‘kim kazanır’dan ziyade halkın izleyeceği yol.
Tercihini neye göre yapacağı.
Neleri dikkate alacağı.
Cumhurbaşkanlığı makamı mevcut haliyle mi istenecek?
Yoksa değişime uğratılması mı tercih edilecek?
Bence önemli olan yaşadığımız çağda halkın isteklerinin uygun olup-olmadığı.
Geleceğine çeki düzen vermek isteyip istemeyeceği.
İnsanlar hak ettiği biçimde yönetilir.
O halde bence bir değil, bin kez düşünüp ona göre seçim yapmak zorundayız.
Sadece kendi geleceğimiz için değil,
Gelecek kuşaklarımız için de bu gerekli.
Hayli hayırlısı.