Bazı insanlar vardır ki,
İlk gördüğünüz anda tanır ve seversiniz.
Kendinize yakın hisseder,
Dostluğu ile gurur duyarsınız.
İşte öyle bir insandı Fevzi Günüç.
Kendisi ile 1977-78 yıllarında Mevlana Müzesi’nde beraber çalışmış,
Aynı odada kader birliği etmiştik.
Her zamanki efendiliği ve kibarlığı ile
Bütün çalışanların sevgisini kazanmış,
Her zamanki gülen yüzüyle takdirleri toplamıştı.
Giyimi, konuşması ve neşeli hali ile içeriye girer,
Sizin içinizi bir anda ısıtırdı.
Çok cana yakın bir kişiliği vardır.
Yardımseverliği ile herkesin “Fevzi ağabey”i olmuştu.
Özellikle güzel yazı yazmadaki becerisi ile
Zaman içerisinde Mevlana Müzesindeki görevinden
Selçuk Üniversitesi’ne geçmiş,
Buradaki başarılı çalışmaları ile
Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı’na kadar çıkmıştı.
Prof. Dr. Fevzi Günüç, işte böyle bir insandı.
Kendisi ile uzunca bir süredir görüşemiyorduk.
Ancak yakalandığı hastalık nedeniyle,
Epey yıprandığını da ortak dostlarımızdan öğreniyordum.
O lanet hastalık ne yazık ki,
Fevzi Günüç’ü aramızdan alarak,
Ebedi aleme götürdü.
Fevzi kardeşimin ölüm haberini aldığımızda elimiz haberi yazmaya gitmedi.
O gülümsemenin sahibi ve kalbi insan sevgisiyle
Dolu olan Prof. Dr. Fevzi Günüç’ü kaybettiğimizi bir türlü kabul edemedik .
Mekanın cennet olsun Fevzi Günüç Hocam.