Bir ülkenin gençliği, o ülkenin geleceğidir. Toplumumuzun temel taşlarından biri de güvenilir, eğitimli ve tam donanımlı gençlerdir. Gençleri bekleyen tehlikelerden korumak ve onları iyi eğitmek gerekir.
Ülkemizin temel taşı olan gençlerimizi bozmak için iç ve dış güçler elbirliği etmişçesine gençliği bozmaya çalışmaktadır. Gerek medya da ve gerekse televizyonlarda gençlerimiz her zaman hedef kitle olarak görülmektedir.
Yıllardır televizyon dizileri ile kendilerine esir almaya çalıştıkları gençlerimizi, bir sürü dizi oyuncusunu rol model olarak göstererek yozlaştırmaya çalıştılar. Biliyorlardı ki, toplumun gençliğini esir alırsanız şüphesiz o toplum çökmüştür.
Şimdilerde ise işin başka boyutlarına baktığımızda bu kez içinde bir çok tehlike barındıran bilgisayar oyunları karşımıza çıkıyor. Bilgisayar oyunlarına bakın, gençleri kültürlerinden ve değerlerinden uzaklaştırmak için var güçleriyle uğraşıyorlar.
Gençleri kendilerine bağlayacak o kadar oyun çıkarıyorlar ki, genç tuvalete gitmemek için bile direniyor. Bu gençler bu kadar kendilerini kaptırmışlar ve esir durumdalar. Bu bir durum tespiti. Acı bir gerçek. Bu tuzaklara yakalanmamak mümkündür. Yakalanınca kurtulmak da mümkün. Bu oyun ve tuzakları eğer görebilirsek, bunlara yakalanma riskini minimize edebiliriz. Yakalanmış kişi de böylece kurtuluş mücadelesini başlatabilir.
Bu konuda gence yardımcı olacak en önemli şey, kendi değerlerine yeniden dönmesidir. Gençlerimize sahip çıkarak onları milli ve manevi değerlere sahip kişiler olarak yetiştirmeliyiz. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, batıdan gelen hiçbir şey bizi birleştirmedi. Aramızdaki kopma noktasına yaklaşmış bağı güçlendirmedi. Aksine bizi birbirimizden uzaklaştırdı. Bizi bunalımın eşiğine getirdi. Genç deyip geçmeyelim. Büyük davalar gençlerin omuzlarında yükselmiştir. Tarihte bunun sayısız örnekleri bulunmaktadır.