Gençleri anlayabilmek
Ülkemizde özel hafta ve günler neredeyse sayılamayacak kadar çoktur. Bu özel gün ve haftalarda o meslek veya konu ile ilgili mesajlar verilir, nutuklar atılır ve daha sonra bir sene uykuya alınır.
Mesela 24 Kasım’da öğretmenler , 23 Nisan’da çocuklar, 1 Mayıs’ta işçiler ve şimdide itfaiyeciler anılmaktadır. Bu özel günlerin en ilginç yanı da belli gruplardaki kişiler sadece o gün gündeme gelir. Bu kişiler ziyaret edilir, sorunları dinlenilir, varsa çözüm bulunur. Ama bu gruptaki kişiler bir günlüğüne en büyük kahramanlar olur. Peki ya sonrası?
Sonra o gruptaki kişilerin ne sorunu varsa kimseyi ilgilendirmez, herkes bu sorunlara kulak tıkar. Örneğin engelliler sorunlarını 'Engelliler Günü'nde bir yetkiliye aktarabilir. Daha sonraki zamanlarda sorununu anlatacak kimseyi bulamazlar. Bir engelli tekerlekli sandalyeye ihtiyaç duyuyorsa, Engelliler Günü'nde tekerlekli sandalye bolluğu yaşanır. 'Bugün var yarın yok' sözü misali.
Bu özel günler daha çok reklam ve şov yapmak isteyen siyasilere ya da başka kişilere yarar. Çünkü davranışlar gösterişten öteye gitmiyor. Her yaştan ya da meslek grubunun bir özel günü olduğu gibi gençlere özgü de bir özel gün bulunuyor.
Bu da 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'dır. Mustafa Kemal Atatürk de bu günü gençlere armağan etmişti. Ancak şimdi pek de öyle değil. Her 19 Mayıs’ta gençler anılır, sorunları için çözüm üretilir ve daha sonra da unutulur.
Aslında gençlerimizi sadece 19 Mayıs’lar da değil yılın her günü düşünmeliyiz. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz bir çok sorunla mücadele etmektedir. Gençlerin daha iyi bir hedefe ulaşması için çalışılmalı, onları geçim derdinden çok ülkesine fayda sağlaması için çalışmalara yönlendirmeliyiz.
Dinamik ve sürekli aktif olan gençler, hayallerinin peşinden koşmaya çalışırken, kendileri hakkında herhangi bir olumlu gelişmeler olmaması durumunda bir anda hayal kırıklığı yaşıyorlar. Memleketi adına daha iyi planları olan dinamik gençler, bir anda geçim derdine düşüyor. 1 milyondan fazla üniversite mezunu genç işsiz var. Emeğinin karşılığını alamayan gençlerdir bunlar. Bu gençlerin ortak şikayeti ise yöneticiler ve onların belirlediği sistemdir.
Eğitim gördükleri meslek grubundaki tüm tecrübelerini çöpe atmaya mecbur kalmış, ve geçim derdinden başka hiçbir düşüncesi kalmayan gençlerimiz için yeni ve acil çözümler üretilmelidir. Milyonlarca gencimiz iş beklemekte, aş beklemekte ve umut beklemektedir.