Ülke gündemi 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlere kitlenmiş durumda. Herkes heyecanla kendi yöresindeki belediye başkan adayının kim olacağını heyecanla bekliyor. Bu heyecanı biraz olsun yumuşatmak için sizlere bazı seçim fıkraları seçtim. Umarım beğenirsiniz.
ULAN KÖR MÜSÜN?
Külyutmaz bir parti başkanı ve başkan yardımcısı seçim kampanyası sonrası oylarını atarlar. Bir deniz kıyısında güzel bir yemek yerler. Bir şişe de şarabı devirir ve kamp çadırında ertesi sabah ile ilgili hayaller kurarak uykuya dalarlar. Birkaç saat sonra parti başkanı uyanır ve yardımcısını dürtükler:
-Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle!
Yardımcı cevap verir:
- Milyonlarca yıldız görüyorum.
Lider sorar:
- Bu sana neyi gösteriyor?
Yardımcısı, uyku mahmurluğu ve yalakalık arası bir modda, liderinin güzel şeyler duymak isteyeceğini düşünerek cevap verir:
-Efendim gökyüzünde partimizin burcunun yüzlerce yıldızda parıldadığını görüyorum, pazartesi bizim yüzlerce belediye başkanımız olacak, der.
Lider, yardımcısını sabırla dinlemiştir ama artık dayanamaz:
-Ulan kör müsün! Çadırımızı araklamışlar görmüyor musun?
POLİTİKACI
Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için gittikleri Anadolu"dan dönüyorlarmış. Gece yarısı otobüsleri büyük bir köyün yanından geçerken derin bir şarampole yuvarlanır. Bütün gün slogan dinlemekten beyni ambale olan şoför uyumuştur.
Bir kaç köylü koşarak gelir ve gece kurda kuşa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlar sabaha karşı işleri bitmiştir. Sabah, Jandarma soruşturma için köye gelir.
Köylülere sorar:
-Otobüsteki bütün politikacıları gömdünüz demek. Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?
Köylülerden biri cevap vermiş:
- Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler!
MİLLET SEVİNSİN
İsmet Paşa, pırpırlı küçük uçakla seçim gezilerinden birine gitmektedirler.
Yanına meşhur hatip Osman Bölükbaşı"nı da almıştır. Amacı ezeli muhalifi DP"li Bölükbaşı"nı biraz yumuşatmaktır. Uçakta o zamanlar 7 yaşında olan Erdal İnönü de vardır.
Uçak Eskişehir taraflarında alçaktan uçmaktadır ve aşağıdaki patates tarlasında çalışan köylüler gözükmektedir.
Erdal İnönü, köylüleri görmüş ve babasına
-Bunlar kim, neler yapıyorlar orda diye sormuş.
İnönü:
-Onlar köylü. Ekin ekerler, ekinler büyür, onları bize satarlar, biz de onlara bunun karşılığında para veririz, onlar da parayı alınca çok sevinirler. demiş.
Küçük Erdal, bunu duyunca babasından para istemiş.
İsmet İnönü:
-Oğlum bende bozuk yok, Osman amcandan iste! demiş.
Küçük Erdal, bunu üzerine Osman Bölükbaşı"nın yanına gidip:
Osman Amca! Bana bozuk para verir misin, demiş.
Osman Bölükbaşı:
-Oğlum parayı ne yapacaksın? Diye sormuş.
Küçük Erdal:
-Sevinsinler diye köylülere atacağım, demiş.
Bölükbaşı, taşı gediğine koymak için iyi fırsat yakalamıştır. İsmet Paşa"nın da duyabilmesi için sesini yükselterek:
-Evladım, üç beş kuruş atıp sadece aşağıdaki köylüleri sevindireceğine, babanı uçaktan atalım da bütün millet sevinsin!