Artık gündem konumuz başkanlık. Hem de cumhurlu başkanlık. 1 Kasım seçimlerinden bu yana tartışılan başkanlık sistemine nihayet Türk usulü bir isim bulduk ve cumhurlu başkanlık gündeme taşındı.
Özellikle MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin de desteklediği cumhurlu başkanlık konusunda herkes bir şeyler demeye başladı.Ancak kulislerde konuşulanlar da bir o kadar ilginç. Mesela başkanlık ile cumhurbaşkanlığı karıştırılarak oluşturulmaya çalışılan cumhurlu başkanlık sisteminde cumhurbaşkanını halk seçecek.
Cumhurbaşkanının da iki adet yardımcısı olacak. Tabi bu yardımcılar seçim öncesi isim isim açıklanmış olacak. Ayrıca cumhurlu başkanlık sisteminde bakanlar kurulu kabine dışından kişilerden seçilecek. Böylece milletvekilleri sadece milletin menfaatine kanunlar çıkarmak için kafa yoracaklar.
Önümüzdeki yıla kadar hazırlanıp son şeklinin verilmesi düşünülen cumhurlu başkanlık için 2017 yılında bir referandum yapılması için kollar sıvandı bile. Son kamuoyu yoklamalarına göre 1 Kasım seçimleri öncesinde yüzde 5 ile sınırlı olan “Başkanlık istiyorum” diyenlerin sayısı son olarak yüzde 55’lere kadar dayanmaktadır.
Cumhurlu başkanlık için MHP’nin de desteğini arkasına alan Ak Parti hükümeti, bu konuda milli mutabakatı genişletmek için CHP’ye davetler gönderiyor.Kısacası Devlet Bahçeli, kendisinden ve MHP’den çok devlet için elinden geleni yaptı, yapmaya da devam ediyor.
Bazılarının kapalı kapılar arkasında söyledikleri gibi Devlet Bahçeli’nin başkan yardımcılığı gibi bir unvana ihtiyacı yok. O sadece adının gereğini yerine getiriyorDevlet Bey yeni devletin kurulmasında devletin yanında yer alıyor diye düşünüyorsanız yanlış düşünüyorsunuz. Devlet Bey devletin yanında yer almıyor. Devletin tam ortasında yer alıyor ve devletin ta kendisi gibi davranıyor.