23 Haziran İstanbul yenileme seçimlerine çok az bir zaman kala vatandaşların özellikle adayların arkasındaki yapılara bakarak karar vermesi büyük önem kazanmaktadır. Cumhur İttifakı aday Binali Yıldırım ile Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu arasında geçecek olan seçim için söz sırası vatandaşa geldi.
Gerek 16 Haziran da yapılan “tarihi buluşma”, gerekse de seçim meydanlarındaki konuşmalara göre tecrübe, kalite ve liyakat sahibi Binali Yıldırım bu işi göğüsleyecek gibi. Ancak sosyal medyanın provokesine kapılan bazı İstanbullular için söylenecek birkaç söz var.
Cumhur İttifakı’nın karşısında kim var? CHP’nin adayını kimler destekliyor ona bakmak lazım. CHP’nin ittifak ortağı sadece İP mi? Görüldüğü üzere İmamoğlu HDP’nin desteğinin yanında PKK yuvası Kandil’deki teröristlerin ve Amerika’da bulunan FETÖ mensubu teröristlerin desteğini de almış durumda.
Ne CHP, ne de CHP Adayı özellikle sosyal medyada dönen bu destek açıklamalarına karşı net bir tavır sergilemediği gibi reddiyede de bulunmamaktadır. İşte bu hususun üzerinde ciddiyetle düşünülmesi gerekmektedir.
İlaveten Türkiye’nin doğu Akdeniz’de ortaya koyduğu milli duruşu kırmak isteyenler de İstanbul seçimine ve CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun seçim başarısına bel bağlamış gözüküyor. Bu hususları birlikte değerlendirdiğimizde İstanbul seçiminin sadece bir belediye başkanı seçimi olmaktan çıktığını görüyoruz.
Yakın tarihimizde Musul ve Kerkük örneği var. Musul ve Kerkük’e odaklanacağımız o dönem iç kargaşayla meşgul edildik, sonuç Musul ve Kerkük heba oldu. Yüz yıl sonra da değişen bir şey yok. Bugün de doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz rezervlerindeki hakkımızdan mahrum kalmamız için her türlü baskı, oyun ve ihanet sergileniyor.
İstanbullu vatandaşlarımız şüphesiz bunları değerlendirerek sandıkta tercihini buna göre yapacaktır. Biz inanıyoruz ki, öncelikle yüce Allah’ın izni ve vatandaşlarımızın teveccühü ile 23 Haziran’da İstanbul ehline emanet edilecek, Cumhur İttifakı başarıya ulaşacaktır..