Cumartesi neşesi
HAYIRSEVERLİK
Şehrin hayırsever vakıflarından birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu.
- "Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 dolar, ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?" Avukat bir süre düşündü, sonra:
- "Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi?" Görevli utandı: - "Şey... hayır." - "Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkum olduğunu?"
Görevli utancından kıpkırmızı kesilmiş bir halde özür dilemeye çalışırken avukat onun sözünü kesti: - "Ya da kızkardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?" Görevli yerin dibine geçmişti sadece, - "Hayır, hiç bir bilgim yoktu ..." diye mırıldanabildi. Avukat bir kez daha onun sözünü keserek devam etti: - "Pekala, ben onlara zerre miktar para vermezken size niçin vereyim?"
İMAM
Biri imama gelerek,
-Ya İmam, ben namazlarımı huşu içerisinde kılamıyorum, namazda iken aklım develerimde oluyor. Siz benden daha zenginsiniz, ibadet zevkine nasıl erişiyorsunuz, ibadetlerinizi huşu içinde nasıl yapıyorsunuz? diye sormuş.İmam şu cevabı vermiş:
-Ben develeri kalbime bağlamam, ahıra bağlarım demiş.
ATTA
Temel iyice yaşlanmış, yaş doksan beş olmuş. Bir gün Azrail çıkagelmiş. Temel, ' Ne yapsam da paçayı yırsam' diye düşünmeye başlamış. 'Hah buldum. Çocuk taklidi yapayım, beni tanımasın demiş' Azrail iyice yaklaşınca başlamış ağlamaya; ”Ingaa! Ingaa!..” Azrail Temel'in kulağına eğilmiş ve şöyle demiş;- “Atta! Atta!..”
AT NALI
Camide vaaz vermekte olan Hoca'ya:
- Hocam, at nalını evimizin kapısına asarsak uğur getirir mi? demişler. Hoca:
- Zannetmiyorum, diye cevap vermiş. O nallardan her atta dört tane var, ama bütün gün kamçı yiyip duruyor.
FUTBOLSEVER
Iki fanatik futbolsever konuşmaktadır. Biri :
- Maça gitmiyor musun?
- Ne diye gideyim? Oynanan futbol değil ki. Hakemler kötü, oynanan oyun itiş kakış, saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle, içeride kavga gürültü, çıkışta vasıta bulamıyorsun. Diğeri :
- Beni de tıpkı senin gibi karım bırakmıyor.
Temel iyice yaşlanmış, yaş doksan beş olmuş. Bir gün Azrail çıkagelmiş. Temel, ' Ne yapsam da paçayı yırsam' diye düşünmeye başlamış. 'Hah buldum. Çocuk taklidi yapayım, beni tanımasın demiş' Azrail iyice yaklaşınca başlamış ağlamaya; ”Ingaa! Ingaa!..” Azrail Temel'in kulağına eğilmiş ve şöyle demiş;- “Atta! Atta!..”