KIZILDERİLİLER
Sonbaharda, kızılderililer şeflerine kışın soğuk geçip geçmeyeceğini sormuşlar. Herhangi bir fikri olmayan şef, kışın soğuk geçecegini ve hazırlanmak için odun toplamaları gerektiğini söylemiş. İyi bir önder olan şef, en yakın telefon kulübesine gittikten sonra Ulusal Hava Durumu Servisi'ni arayıp sormuş: Kış soğuk mu geçecek?
Telefondaki adam:
- Evet, bu kış epey soğuk olacak.
Şef, köye geri dönüp odun toplama işini hızlandırmış. Bir hafta sonra, şef tekrar Ulusal Hava Durumu Servisi'ni aramış
: -Kış çok mu soğuk geçecek?
Telefondaki adam:
- Evet, bu kış gerçekten oldukça soğuk olacak.
Böylelikle şef geri dönüp adamlarına bulabildikleri bütün odun parçacıklarını dahi toplamalarını söylemiş. Bir hafta sonra, şef tekrar Ulusal Hava Durumu
Servisi'ni aramış: - Bu kışın çok soğuk geçecegine kesinlikle emin misiniz?
Telefondaki adam:
-Kesinlikle, kızılderililer deli gibi odun topluyor.
FEMİNİST
2001 yılında dünya feminist kadınlar birliği Londra da toplanır,eşleri ve diğer erkeklerle kesin eşitlik için pek çok karar alır,bu kararları uygulamaya and içer ve ülkelerine geri dönerler. 1 yıl sonra Paris’te tekrar toplanırlar.ilk olarak Fransa temsilcisi çıkar ve anlatır:
-"Ben eşime sadece şunu söyledim: Eğer bundan sonra her gün sıcak yemek istiyorsan ;yemek yaparken ve bulaşık yıkarken yardım edeceksin.Birinci gün baktım bişey göremedim,ikinci gün baktım bişey göremedim,üçüncü gün ne göreyim? adam hem yemek yapıyor hem de bulaşık yıkıyor!!" kalabalıktan büyük bir alkış yükselmiş.
2. olarak çıkan İngiliz temsilcisi:
-"Ben eşime:bundan böyle ütülü gömlek giymek istiyorsan,çamaşır asmaya yardım edeceksin dedim.Birinci gün baktım bişey göremedim,ikinci gün baktım bişey göremedim,üçüncü gün baktım ki,adam hem çamaşır asıyor,hem de ütü yapıyor!!!" tabi ki büyük alkış almış.
3. sırada kürsüye Türkiye temsilcisi kadın çıkmış,çekinerek anlatmaya başlamış:
-"Ben eşime bundan böyle temiz evde oturmak istiyorsan,ben temizlik yaparken çocuklara bakacaksın dedim,birinci gün baktım bişey göremedim,ikinci gün baktım bişey göremedim,üçüncü gün sol gözüm biraz açıldı, bişeyler görebildim..."
BAKTIK DURMUYO... VURDUK!"
Temel'in babası vefat eder... Cenazeye gelen bir aile dostu Temel'e sorar: Nasıl
oldu? Cevap: 30.kattan aşağıya düştü... Adam: Vah vah desene çok feci ölmüş...
Temel: Yok yok öyle ölmedi... Tam yere düşecekken manavın tentesine çarpıp tekrar
yükseldi... Adam: Vah Vaah! Daha şiddetli çakıldı o zaman. Temel: Yok! Karşıdaki
kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı binanın çatısına... Adam: Demek çatıya çarpıp
öldü. Temel: Yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti... Adam: Deme ya!
Çarpıldı o zaman... Temel: Yok canım teller yaylandı babamı 200 metre yukarı
fırlattı. Adam: 200 metreden yere çakıldı öyle mi? Yazık... Temel: Yok ya yine en
baştaki bakkalın tenteye... Adam: Orda mı öldü? Temel: Yooo... Ordan da yine
kasaba... En sonunda bunalan adam Temel'e bağırarak sordu: Ulan nasıl öldü bu
adam? Temel: "Baktık durmuyo... Vurduk!"