Cumartesi neşesi

Mustafa Ekmekcioğlu

Mübarek ramazan ayının son günlerini yaşadığımız ve kendimizi bayrama hazırladığımız bu hafta sonunu neşeli geçirmeniz adına sizler için derlediğim fıkralar. Umarım beğenirsiniz.

GAVUR MU OLAYIM

Temel, Ramazan ayında oruç tutmadığı halde, sahura kalkıp tıka basa karnını doyuruyormuş.

İlk günü atlattıktan sonra, Temel’in oruç tutmadığını gören eşi sormuş: “Madem oruç tutmayacaksun, gece kalkup oruç tutanlarun rızkını yemesen olmaz mi?”

Temel cevap vermiş:

“Fadime, oruç tutmayisam günahkar olayirum. Sahurda kalkmayip da büsbütün gavur mu olayım da!”

YALAN

Olayları hayli abartan bir kişi olarak tanınan hattat İzzet Efendi bir komşusuna:

‘Dün gece sabaha kadar oturdum, bir Kur’an’ı, 600 sayfasını tümü ile, tek hatası olmadan yazdım. Sabahın ışıkları ile birlikte yazma işlemini bitirdim’ demiş.

Bir gecede Kur’an’ın 600 sayfasının, hem de hat yazısı ile yazılmasının imkansızlığını bilen komşusu, söylenilen yalanı yüzüne vurmak için, İzzet efendiye anlatmaya başlamış:

‘Geçen Ramazan’da Kandilli’ye, bir iftar yemeğine gidiyordum. Boğaziçi’nde öyle bir fırtına çıktı ki... Dalgalar bindiğim kayığı sahildeki minarelerin şerefelerine kadar çıkardı. Kayık dalgalar arasında sallanırken iftar oldu, toplar atıldı. Ben de sigaramı kandillerden yakıp orucumu bozdum.’

Mustafa İzzet Efendi bağırmış:

‘Yalan!..’

Komşusu İzzet efendiye dersini vermiş:

‘Yalansa, senin dün bir gecede yazdığını iddia ettiğin 600 sayfalık Kur’an-ı Kerim çarpsın.’”

BİR GÜN EKSİK

İki kişi sohbet ediyorlarmış. Biri diğerine tüm Ramazan boyunca hasta olduğundan yakınmış ve bu nedenle sadece bir gün niyetlenebildiğini, diğer günler ne yazık ki hastalığından ötürü oruç tutamadığını söylemiş.

Bektaşi de aralarında, onları dinliyormuş..

Dinleyici konumundaki, pek oruç ile arası olmayan üçüncü kişiye dönüp sormuşlar:

‘Arkadaş, sen kaç gün oruç tuttun?’

Oruç ile arası olmadığı bilinen üçüncü şahıs, dürüstlüğüne toz kondurmadan cevabı vermiş:

‘Ben de rahatsızdım, arkadaştan bir gün eksik tutabildim ancak...’”

FUTBOL TUTKUSU

Adamın biri maça gitmiş. Aldığı bilet, tribünün en uzak köşesinde.Yerine oturmuş birinci devreyi güç bela seyretmiş. O arada ön tarafta tam ortada bir koltuğun boş olduğunu fark etmiş. Devre arasında sıralar arasından geçip o boş yere ulaşmış.

Yan koltuktaki adama sormuş:

- "Burası boş mu?"

- "Boş, demiş adam."

- "Nasıl oluyor bu tıklım tıklım dolu stadda boş yer kalmış."

- "Orası benim eşimin, demiş adam, aylar önce bu maç için almıştık. Ama eşim vefat etti."

- "Çok üzüldüm, demiş bizimki, ama dost ve akrabalarınızdan birine neden vermediniz bileti?"

- "Onların hepsi şu anda cenazede", demiş adam.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.