Cumartesi fıkraları

Mustafa Ekmekcioğlu

Cumartesi fıkraları

BERAAT

Kadının biri kasabalarında kurulan panayırda şöhretini duyduğu falcının çadırına girmiş. Falcı, karanlık ve dumanlı bir ortamda önündeki ışıklı kristal topa bakarak gelecek hakkında kendisine gelen mistik haberleri iletmeye başlamış..

“Bunu söylemem kolay değil ama sözü dolandırmayacağım..” demiş üzgün bir ifade ile, “Dul kalmaya hazırlan evladım.. Kocan bu sene feci bir şekilde ölecek!..”

Kadın, titreyerek yanan mum ışığında hafif ürpererek falcının yüzüne bakmış, kendine gelebilmek için birkaç defa derin nefes alıp vermiş, heyecandan kuruyan genzini temizleyerek

“B.. Bir şey sorabilir miyim?..” demiş,

“Evet?..”

“Pekii.. Beraat edebilecek miyim?..”

SEN SEÇ

Müthiş üzüntülü görünen adam bara girmiş, barmene sokulmuş, “Bak” demiş, “Karım beni terk etti, işimden kovuldum, biraz önce bütün paramı çaldılar ve beş kuruşum kalmadı, deli gibi de içkiye ihtiyacım var bana bir çıkış yolu gösterebilir misiniz?”

“Tabii” demiş barmen, “Seni buradan enseni tokatlayarak servis kapısından da çıkarttırabilirim, kollarından ve bacaklarından tutup karşı kaldırımın üzerindeki yalağa da fırlattırabilirim… Sen artık birini seç!..”

40 YILLIK BÜYÜ

Adam bunalımının çözümü için son çare olarak büyücüye gitmiş. “40 yıl önce bana yapılan, her geçen yıl daha da ağırlaşarak yaşantımı kısıtlayan şu büyüye bir son verin yalvarırım efendim” demiş.

“Hallederiz” demiş büyücü “Size 40 yıl önce o büyü yapılırken kullandıkları son sözcükleri hatırlıyor musunuz? Bu işimizi hayli kolaylaştırır da…”

Adam “Dün gibi hatırlıyorum” demiş, “Sizi, belediyenin bana verdiği yetkiye dayanarak karı – koca ilan ediyorum falan gibi bir şeyler demişlerdi…”

PARAM YOK

Üniversite öğrencisi haytalık yapıp kaldığı apartman dairesinin kirasını ödeyemeyince sokağa atılmış. Kontörü de yok, o da girmiş bir internet kafeye ve babasına bir mail göndermiş… “Hemen para gönder sokaktayım…”

Cevap hemen gelmiş: “Beş kuruşum yok, arabalara dikkat et!..”

GELDİK Mİ?

Ailece tatile çıkmadan önce çocukların “Geldik mi?.. Geldik mi?” diye sıkboğaz etmelerini önlemek için “Bakın, ha bire sorup durmayın çocuklar, yolumuz uzun ve ancak hava kararınca orada olacağız” diye baştan uyardım. 15 dakikalık sessiz bir yolculuktan sonra oğlum “Babaa” dedi, “Hava karardı mı?”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.