Türkiye’nin farklı bölgelerinde 24 saat içerisinde meydana gelen 27 orman yangını hepimizi derinden yaraladı ve üzdü. Yangınlara yapılan acil müdahale ile ülkenin yanan akciğerleri söndürülmüş olsa bile, binlerce metre kare arazideki ağaçlar kül oldu.
Herkesin bayram yaptığı bir günde ağaçlarımızı kurban ettiğimizi unutmayalım. Bir günde 15'i ormanlık alanda, 12'si de tarım bölgesinde olmak üzere 27 yangın çıktı. Bütün bu yangınlarda insan hatasının yüzde 95 olduğu da acı bir gerçek.
Yıllardır çeşitli kampanya ve programlarla ağaç sayımızı yükseltmeye çalışırken, kendini bilmez birinin attığı izmarit veya piknik ateşi ile güzelim ağaçlar kül olmaktadır. Aslında pek sık olmayan ülkemizdeki ormanlık alanda 4 metrekareye bir ağaç düşüyor.
Havaların ısınmaya başlaması ile birlikte ülkemizin korkulu rüyası haline gelen orman yangınlarının çıkış nedenlerinin yüzde 42'sinin nedeni belirlenemezken yüzde 34'ü ihmal ve dikkatsizlik, yüzde 12'si yıldırım, yüzde 7'si kasıt, yüzde 5'i ise kaza sonucu. Buda demek oluyor ki orman yangınlarının nedenlerinin en başında yüzde 95 ile insan kaynaklı olduğudur.
Ülkemizin akciğerleri olan orman yangınları konusunda toplumsal bir duyarlılık oluşması lazım. Herkes ağaçları korumak ve çoğaltmak için elinden gelen gayreti göstermelidir. Piknik ve mesire alanlarında dikkatli olunmalı, izmaritler ulu orta atılmamalıdır. Aksi takdirde hem ağaçlarımızı yakarız hem de burada barınan binlerce canlı varlığı da yok etmiş oluruz.
Orman yangınına bilerek veya bilmeyerek sebep olanlar hakkında yasal bir düzenleme artık kaçınılmaz olmuştur. Yanan orman görüntülerinden içi sızlayan herkesin görüşü bu doğrultudadır. Orman yangınına sebep olanlar için verilen cezalar da artırılmalıdır.
Yananın sadece orman olmadığı ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği olduğu bilinci içerisinde olmamız gerekir. Zaten iklim değişikliği ile iyice bunalan insanların rahat nefes aldıkları tek yer ormanlık alanlardır.
Buralarıda yaktığımız takdirde nefes alamayacak hale geliriz. Okullarda ve iş yerlerinde ağacın ve ormanın faydaları anlatılmalı, bunlarla ilgili olarak sık sık programlar düzenleyerek gündemde tutmalıyız. Bir ağacın uzun yıllar içerisinde yetiştiğini ve bizim için akciğer vazifesi gördüğünü herkese aşılamalıyız.