Dün yine Konya’ya şehit ateşi düştü. Diyarbakırı’ın Sur ilçesinde teröristlerin açtığı ateş sonucu ağır yaralanan ancak kaldırıldığı hastanede şehit olan Deniz Yüzbaşı Fatih Yaşar, Seydişehir ilçesi Bostandere Mezarlığına büyük bir kalabalık tarafından defnedildi.
Yine yürekler yandı, yine ocaklara ateş düştü. Ancak biz inanıyoruz ki, en yüksek mertebelerden birisidir şehitlik mertebesi. Gelmez insanın yazgısına , yazılmamışsa alnına.Öyle bir yüksek anlayıştır ki herkes bu yolda ölmek için can atar.Yüce dinimizin bize ihsan ettiği bir kazanımdır.Bu anlayış hiçbir dinde yoktur.
Ölümü güzelleştiren de,anlamlaştıran da şehitliktir.Bu makama erişenlerin ahiret hayatı kurtulmuş demektir.Bedir'de , Malazgirt'te , Çanakkale'de bizi zafere ulaştıran bu ruhtur.Bu yenilmezlik ruhu , düşmanın üzerine göz kırpmadan yürümek ve göğsünü siper etmektir .
Çünkü sonunda o kutsal makama ulaşmayı arzulamak vardır. Düşman ordularının tek korktuğu şey işte o ruhtur.Bizim mayamız da bu ruhtur.Bu öyle bir ruhtur ki bütün benlikleri bir araya getirip tek yürek yapar.Tek yumruk olur ve düşmanın üzerine bir balyoz gibi iner. Bu ruhu yıkmak isteyen şer odaklarını bilip ona göre hareket etmeliyiz. Niçin şehit olunur? Vatan için , namus için , din için , bayrak için.
Bu ülke hepimizin. Biz biriz.Bir olmak zorundayız.Öyle bir coğrafya ki yaşadığımız yer , leş kargalarının gözü devamlı üzerimizde. Sizi zayıf gördüğü anda üzerinize atlar ve sizi tarihin tozlu sayfalarında yok eder.İçeriden ve dışarıdan gelen tüm saldırıları göğüsleyerek var olduğunu ve her zaman da var olacağını dünyaya haykırması gerekir.Aslan güçlü görünmek zorunda yoksa çakallara yem olması kaçınılmaz olur.
Ey Türk gençliği! Kendi benliğine ne zaman döneceksin? Daha ne kadar seyirci kalacaksın bu yaşanılan vahşete. Sözümü Peygamber Efendimiz Hz.Muhammet (a.s) bir sözü ile bitireceğim. ‘'Ey insanlar size bir haksızlık yapıldığı zaman elinizle düzeltin.Elinizle düzeltemezseniz dilinizle düzeltin. Dilinizle düzeltemezseniz kalben buğz edin. Bu da imanın en zayıf halidir.''