Yine mübarek bir bayram öncesini yaşıyoruz. Ramazan Bayramı’nın ardından geldi çattı Kurban Bayramı günleri. Ancak etrafınıza bir bakacak olursanız bayram havası adeta yok gibi.
İster istemez insan kendi kendine soruyor değişen bayramlar mı, yoksa biz mi? Gezegenlerin yörüngesinin dahi değiştiği şu alem içerisinde ne var ki değişmeyen? Bayramlar da değişiyor şüphesiz.
Ancak atadan gördüğümüz bayram ziyaretleri hala yaşıyor çok şükür, fakat telefon ve internetin bayramlaşma kültürümüze olan etkisini de göz ardı etmemek gerekiyor. Fakat bunun pekte sağlıklı ve insancıl olacağı da söylenemez.
Önemli olan yüzyüze görüşüp hatır sormak, el öpmek, iletişime geçmek ve sevginizi göstermek olmalı. İnsan yeni bir bayrama sağ ve sıhhatte ulaşmanın mutluluğunu paylaşmalı sevenleriyle. Onları kucaklamalı, onlarla hasret gidermelidir.
Bu bayrama da bir yakınını kaybederek girenlerin yaşadığı burukluk damgasını vuracak. Özellikle son olaylarda şehit olanların yakınları için acı bir bayram desek abartmış olmayız.
Çünkü daha önce aynı bayram sevincini paylaştığımız yakınlarımız, dostlarımız bu bayram hayatta değiller.
Bir kez daha anlıyoruz, yarına yada bir sonraki bayrama hiç birimizin garantisinin olmadığını. Öyleyse hiç bir bayrama akraba ve dostlarla dargın girmemek gerekiyor. Onlarla görüşerek ve helalleşmek için bir başka bayram fırsatı daha olmayabilir. Hem bayramları bayram yapan sevdiklerimizin sağlıklı, mutlu olması ve onlarla bir araya gelmek değil mi?