Türk Milletinin makus talihinin değişim tarihi olan 2002 yılından sonra ne aman ülkemiz kendisine layık görülen yaşam modelinin dışına çıkmak istese, ya da özüne dönerek kendi göbeğini kendisi kesmeye çalışırsa, her zaman bazı “şer” güçler devreye girmektedir.
Son günlerde yaşanan sıkıntılarda böyle bir operasyonun devamıdır. Ülkemizin ilerlemesini hiç istemeyen dış “şer” güçler ve onların içerideki yardakcıları hemen kendilerine bundan pay çıkartarak görevi üzerlerine alırlar ve üstümüze gelmeye başlarlar.
2002 yılından bu yana bizler bunları defalarca yaşadık. Ancak milli birlik ve beraberlik ile bütün bu “şer” oyunlarını yenmeyi bildik. Son olarak bir rahip üzerinden yürütülen bu oyunda dış güçler ve iç destekçileri elele vererek dolarda süratli bir iniş çıkış Seyri başlattılar.
Özellikle Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında milli savunma adına ve kısa sürede büyük gelişme gösteren kendi silahımızı kendimiz yapmaya başlamamız dış dünyayı şaşkına çevirdi. Milli savunma adına yaşanan bu büyük gelişmelerin önünü kesmek adına bir çok engellemeler yapıldı.
Bugün kambiyo yoluyla yani döviz kuruyla oynayarak ülkemizde panik oluşturmak, bu yolla devleti dize getirmek istiyorlar, sudan bahaneler ileri sürerek. Onların dünya hakimiyetinin devamından yana tavır koyanların döviz oyunları ile kurduğu tuzak ne ilktir ne de son olacaktır…
Bundan önce yapmaya çalıştıkları “şer” oyunlar yine milletimizin sağduyusu ile ayaklarına dolaşacaktır. Nasıl ki kısa zaman önce oluşturdukları suni kriz ülkemizi teğet geçtiyse bugün de öyle olacağı inancı var içimizde. Yeter ki biz bu büyük saldırıya toplumsal refleksle karşı çıkıp önlem alabilelim. Bir ve diri bir şekilde sımsıkı ayakta duralım.