Tutulan orucun karşılığında bize ihsan edilen Ramazan Bayramına kavuşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sadece Allah’ın rızasına kavuşmak adına tutulan oruçların ardından bayramı da bayram gibi yaşamak nasip olurdur inşallah.
Hemen her bayramda konuşulan “nerede o eski bayramlar” demeyeceğim. Sadece şimdiki bayramlarla çocukluğumuzdaki bayramların ne kadar farklı olduğunu ve o zamanki bayram heyecanımdan şimdi eser kalmadığını söyleyeceğim.
Acaba diyorum o bayramlar mı eskide kaldı yoksa biz mi eskidik? Neydi o çocukluk dönemimizin bayramları öyle. bayram geldi mi sevinçten ve heyecandan yerimizde duramazdık, yeni bir elbisemiz, yeni bir ayakkabımız olacak ve bayram günü bol bol harçlık alıp şeker toplayacağız...
Çocukken bayram akşamları yatamazdık, sabahlara kadar tüm heyecanla bayramın ilk gününü beklerdik. Çünkü sabah olduğunda bayram olacak ve biz o çocuk halimizle komşularımızı gezip, şeker ve para toplayacağız. Hele yeni alınan elbiselerimizi giyecek olmamız başka bir heyecanlandırırdı bizi.
Çocukken bayramlarımız çok neşeli ve heyecanlıydı. Hayat meşgalesi bizi bayram gibi bayram yapmaktan geri bırakıyor. Bırakın bizi, şehirlerimizde yaşayan çocuklarımız bile bizim çocukken yaşadığımız bayramları yaşayamıyorlar artık.
Her bayramda dört gözle beklediğiniz çocuklar kapımızın zilini çalamıyorlar. Oysa çocuklarla daha bir neşeli oluyor bayram. Ramazan Bayramı deyince benim aklıma o çocukların çocuksu sevinçleri geliyor gözlerimin önüne.
Bu bayramda da kapımızın zilini çocuklar çalacak mı göreceğiz. Onlar olmadan bayramımızın tadının olmadığı bir gerçek, onun için kapımıza gelen çocuklarımıza, az da olsa harçlık, en güzel şekerleri verelim, onlara ufakta olsa harçlıkla sevindirelim ki bir daha ki bayrama da kapımızı çalsınlar.
Bizlere gelince, sanırım bayramı en kötü yaşayan bizleriz, Yıllardır rutin şekilde yaşamaya çalıştığımız Bayramlarımız artık ellerimizden kayıp gidiyor. Bayram heyecanlarımız kalmamış. Hayat meşgalesine vurmuşuz kendimizi. Her bayramda evde yatmayı veya uzaklara tatile gitmeyi tercih ediyoruz.
En yakınımızda ki bir dostun kapısını bile çalmaktan aciz hale geldik. Bayram dost ziyareti demekti bir zamanlar, Büyüklerin gönlünü almak, küçükleri sevindirmek demekti, şimdi ise herşey farklılaştı. Eski Bayramları ararken aslında kendimizi arasak çok daha iyi olur düşüncesindeyim.
Çocukluğumuzda yaşadığımız ve özlemle beklediğimiz o güzel bayramları en azından çocuklarımıza yaşatabilmek adına Bayramımızı elimizden geldiği kadar bayram gibi yaşamaya özen gösterelim. Bu vesile ile Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.