Bayramınız kutlu olsun

Mustafa Ekmekcioğlu

Nerede o eski bayramlar diyerek söze başlamak istemiyorum. Ancak uzmanlara göre özellikle çocuklar eskisi gibi bayram sevinci yaşamıyorlarmış. Yine aynı uzmanlara göre, çocukların  dün bir sürü şeye yeten harçlıkları bugün onlar için bir şey ifade etmiyormuş.

 

Anne ve babalar çocuklarını mutlu etmek için ellerinden geleni yapmaktadır. Herkes bütçesine ve ekonomisine göre çocuklarına bayram hediyeleri almakta, onların yüzlerini güldürmek için çalışmaktadır.

 

Erişkinler her bayram öncesi kendi yaşadıkları bayramdan hoş hatıraları anlatarak çocuklarına örnek olmaktadır. Kapı kapı  dolaşılıp toplanan şekerler, büyüklerin verdiği para, mendil gibi hediyeler ve  bunlardan duyulan sonsuz mutluluklar, evdeki hazırlıklar, komşu ziyaretleri ve  yeni giysiler, hemen her erişkinin küçük bir çocukken yaşadığı bayram sevinçleri  olarak paylaşılan ortak bayram özlemleridir.

 

Erişkinlerin, bugünkü çocuklarda  görmediklerini düşündükleri mutlulukların bir kısmı, kendi geçmişlerine, bir daha  asla geri gelmeyecek güzel günlere özlemleridir. Aslında çocuklar için “hayatın kendisinin” bir bayramdır. Muhtemelen bugünkü çocukların önemli bir kısmı da yarın  büyüdüklerinde kendi çocukluklarındaki güzel şeylerin, artık yaşanmadığını  konuşacaklardır.

 

Diğer taraftan, bugünün çocukların istekleri, alışkanlıkları  veya taleplerinin de dünkü çocuklarla aynı olmadığını hatırlamalıyız. Şekerin,  çikolatanın bugün artık hemen her çocuğun her an ulaşabileceği sıradan nesneler  olduğunu unutmamak gerekiyor.

 

Çoğu çocuk yeni elbiseler alınması için bayramın  gelmesini beklemiyor artık. Dün bir sürü şeye yeten harçlıklar bugünkü çocuklar  için bir şey ifade etmiyor. Belki her bayram yeni bir bilgisayar, cep telefonu  veya Ipad alabilsek kim bilir şimdiki çocuklar da sevinebilir.

 

Çoğu insanın, artık bayramları bir tatil fırsatı olarak gördüğü günümüzde  bayram ziyaretleri ve diğer ritüelleri en azından büyük  şehirlerdeki erişkinlerin önemli bir kısmı tarafından terk edildiğini çocuklarda görmektedir.

 

 “Bayramları 'bayram' gibi yaşamayan erişkinlerin, çocuklarının niye  sevinmediğine şaşırmalarına şaşmak gerekiyor. Bayramlar, ortak değerlerin  paylaşıldığı, birlik ve barış duygularının çoğaltıldığı ve kuşaktan kuşağa  aktarıldığı günlerdir. İnsanların, başka insanlar ve ortak birtakım değerlerle  çepeçevre sarılı olduklarını hissetmeleri, ruh sağlıkları için son derece  gereklidir. Yalnızlık ve yabancılaşma düşüncelerinin azalması, sosyal destek  ağlarının kuvvetlendiğini fark etmeleri hem çocukların hem de erişkinlerin ruh  sağlıklarını koruyan mekanizmalardır. Erişkinler, bayramları gerektiği gibi  kutladıklarında çocuklar da eskisi gibi, hatta eskisinden çok sevineceklerdir.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.