Anılarımızda yer edecek güzel bir bayramı daha geride bıraktık.
Bu yıl kurban kabusunu pek yaşamadık.
Acemi kasaplar yerine ehil kasaplar aldı,
Televizyonlarda bildik kanlı görüntüler yaşanmadı.
Zapt edilmeyen boğaları pek göremedik,
Hele kamyon kasalarına bağlanarak çekilenler hiç yoktu.
Yollar kan gölüne de dönmedi.
Bu Kurban Bayramının daha ilk gününden itibaren küskünler barıştı.
Ayrılıklar ve dalgınlıklar son buldu.
Herkes bayramın o ulvi gücüyle kucaklaşmasını bildi.
Hep güzel olan anlatıldı.
İnsanların yüzünden tebessüm hiç eksik olmadı.
Büyükler küçüklere şeker ve para verdi.
Küçükler büyüklerin ellerinden öptü.
Akranlar sarmaş dolaş bayram coşkusunu doyasıya yaşadılar.
Ev ziyaretleri sıklaştırıldı.
Gidilmeyen kapılar çalındı.
Kesilen kurbanlar sonrasında kesemeyenlerle paylaşıldı.
Öylesine güzel bir dünya varmış ki kötülüğün çok uzak olduğu sürekli sevginin en yüce kılındığı bir bayram yaşadık…
İşte aslında gerçek olan buydu…
Ancak ne yazık ki bayram son buldu.
Biz yine düştük dünya derdine…
Koşturmalar aldı başını gidiyor.
Bu günden tezi yok yine küskünlükler olacak, açılmayan gönüller kırılan kalpler olacak…
Bu gerçek her zaman bizimle beraber…
Ne dersek diyelim dünyalık her zaman peşimizde…
Hep deriz tek dünya yok bir bu dünya bir öteki dünya deriz ama maddiyat hep var oldukça öteki dünyayı hep bir sonraki güne bırakacağız…
Daha sonra şimdi işimiz var diyeceğiz…
Çocuklarımıza zaman ayıramadık hep daha sonra dedik.
Büyüklerimizi unuttuk hep daha sonra dedik.
Sonra bir baktık ki göçüp gidiyoruz ama öteki dünyaya yolculuk başlayınca daha sonraların olmadığını anladık ama geç kaldık işte…
Hiç Daha sonra demeden bayramda olduğuz gibi kalalım…
Yine herkesi çok ama çok sevelim…