13 yıllık AK Parti iktidarının yaptığı icraatlardan belki de en önemli ve güzel olanı sağlık alanında yapılan reform niteliğinde değişikliklerdir. Bir kere neredeyse her ilçeye ve köye kadar yaygınlaşan sağlık hizmeti, toplumun her kesiminden olumlu tepkiler almaktadır.
Birkaç mahalleyi birleştiren poliklinikler, daha sonra aile hekimliği sistemi ve hastanelerde doktor seçme hakkı güzel uygulamalardır. Büyük hastanelerde yığılmaları engellemek amacıyla kurulan aile hekimliklerine ne yazık ki fazla itibar etmiyoruz.
Hâlbuki ilk önce aile hekimine gitmemiz halinde belki de rahatsızlığımıza burada çare bulunacaktır. Burada rahatça muayene olup ilacımızı alacağızdır. Ancak biz nedense aile hekimliğini fazla kullanmıyoruz.
Aile hekimine gitmektense doğrudan fakülte veya büyük hastanelere gitmeyi yeğleyen vatandaşlarımız buralarda yığılmalara sebep olmaktadır. Buralarda yeterince fayda sağlayamamaktadır.
Sağlık hizmeti almak elbette tüm vatandaşlarımızın anayasal hakkıdır. Ancak bu kadar hastaneye gitmeyi seven bir toplum için, ne kadar hastane yapılırsa yapılsın, ne kadar düzgün bir randevu sistemi kurulursa kurulsun, ne kadar aile hekimliği oluşturulursa oluşturulsun yığılmaların önüne geçmek biraz zor gözüküyor...
Oysa sağlık ocakları, aile hekimleri gibi daha alt basamaklarda tedavi alabilecekleri yerler varken, insanlar en küçük rahatsızlıkları için bile, tıp fakülteleri ya da büyük hastanelerden başlamak istiyorlar, tedavilerine. Biraz da hastaneleri ve diğer hastaları düşünmek gerekmez mi?