Artık kendinize gelin!
Hepinizin de bildiği gibi ülkemiz 2002 yılından bu yana Ak Partili iktidarlarla yönetilmektedir. İlk kazandıkları seçimin ardından bir çok dedikodu ile karalanmalarına rağmen ülkemiz lehine bir çok faydalı yatırım ve eserler halkımızın gözü önündedir.
Ülkemizin modernleşmesi ve halkımızın refah düzeyinin artması için yapılan icraatlar doğal olarak muhalefetinde gündemine girmiştir. Hemen her ülke yararına yapılan yatırımlara karşı gelmeyi adeta adet haline getiren muhalefet, aradan geçen 18 yıla rağmen hala daha aynı karşı çıkışlara devam etmektedir.
İstanbul Boğazına yapılan 3.Köprüye, İstanbul Havaalanına, Marmaraya, Marmara Denizi altındaki tüpgeçide, AKM’ye, Osmanlı Köprüsü'ne muhalefet hep karşı çıktı. Tek gerekçeleri çevre yok oluyor, kuşların uçuş yolları engelleniyor, ne gereği var, israftan başka bir şey değil gibi sözlerle yapılan yatırımları engellemek için ellerinden geleni yaptılar ama başaramadılar.
Bu günlerde Kanal İstanbul projesi için aynı zihniyet yine işbaşında. Gerekçeleri ise çevre yok olacakmış, denizlerin tuzluluk dereceleri değişecekmiş, Montrö Antlaşması yok olacakmış, deprem riski artacakmış deyip kendilerince bir çok gerekçe göstermekteler.
Bütün bunlara cevap olarak Erdoğan; 200 bilim adamı çalışma yapıyor her türlü konuda araştırma yapılıyor bu anlamda hiçbir soru cevapsız kalmayacak diyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uzmanlarınca ÇED raporu yayınlanıyor. Ama bizimkiler aynı teraneleri ısıtıp ısıtıp servis yapıyorlar.
Hızını alamayan muhalefet şimdi de Libya’da ne işimiz var diye hep birlikte karşı çıkıyorlar. Dün Suriye’de ne işimiz var diyorlardı, eğer Suriye’de olmasaydık İsrail destekli uydu Kürt devleti kurulacaktı. Eğer Suriye’de olmasaydık PKK’nın terör eylemleri bu derece zayıflamayacaktı. Suriye’de olmasaydık Doğu Akdeniz’deki hakimiyet alanımız tehlikeye girecekti.
Libya’nın meşru yönetimiyle yaptığımız andlaşma sayesinde Akdeniz’de çok önemli deniz alanları kazandık. Bu durumdan en fazla Yunanistan, Mısır, G.Kıbrıs Fransa ve HDP rahatsız oldu. Bu kazanımı korumak için Libya’nın meşru yönetime saldıran darbeci Hafter’e karşı Türkiye destek vermek zorunda.
Ülkemizin çıkarlarını korumak için gereken neyse yapılacak. Ne işimiz var diyenlere soruyorum. Bir günden bir güne; ABD’ye, İngiltere’ye, Fransa’ya, Rusya’ya sizin Suriye’de, Libya’da ne işiniz var dediniz mi? Bu topraklarda Müslümanların kanı dökülürken hiç sesiniz çıktı mı? Artık bu popülist yaklaşımlardan ve ülkemiz menfaatına yapılan icraatlara karşı gelmekten vazgeçin. Halkımız bunu sizden bekliyor.