Zeytin Dalı Harekatının 40. günü de doldu. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri, adım adım Afrin’i hain teröristlerden temizlemeye devam ediyor. Hepinizinde bildiği gibi “zeytin dalı” harekatının amacı Afrin’de yerel halk üzerinde antidemokratik bir biçimde ve silah gücüyle baskı kuran PKK- YPG yönetimini bertaraf etmek, Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinde bulunan Cerablus, Azez, El Bab’ta oluşturduğu güvenli ortamı ve bu tecrübeleri Afrin bölgesine aktarmak ve mazlumların sesine kulak vererek onları merhametle kucaklamaktır.
Afrin’de artık barışın hakim olmasını isteyen yerel halk, harekata destek vermektedir. Afrin’de işimizin olmadığını düşünenler, Batı'nın tepkisinden korkanlar şunu bilmelidirler ki; artık eski Türkiye yok. Kendi geleceğini kendisi tayin eden, karar alırken batının onayını değil milletinin onayını alan büyük ve güçlü Türkiye var. Sınırlarını tehdit eden kim olursa olsun dünyayı onlara dar edecek güçlü bir Türkiye var.
Ordumuzun Afrin’de YPG- PYD gibi türevlerinin alfabede harf bırakmadığı terör örgütlerine karşı kendi sınırlarımız ve orada yaşayan masum halkı koruma adına yürütmüş olduğu haklı mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz. Ordumuzun Zeytin Dalı operasyonundan sağ salim dönmesini yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.
Türkiye sadece sınırdaki PKK terörünü bertaraf etmek için de değil aynı zamanda terör örgütü baskısı altındaki Afrin’de hayatı normale döndürmek ve gerekli altyapıyı kurmak için de harekat düzenliyor. Harekat, ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve meşru müdafaa hakkı çerçevesinde, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edilmektedir.
Afrin’de barışı, huzuru ve adaleti tesis etmek için hain güruha karşı kanının son damlasına kadar savaşan askerlerimize, hain terör örgütüne karşı verdikleri birlik ve beraberlik mücadelesinde muvaffakiyetlerinin devamını diliyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’nın belirttiği üzere; Biz, vicdanımızı, adalet duygumuzu, hakkaniyet ölçülerimize bir kenara bırakarak sadece kendi menfaatlerimiz için önümüze çıkan her şeyi ezip geçerek hareket edemeyiz.
Bunun için Arakan’daki, Irak’taki, Balkanlar’daki, Kafkaslar’daki, Kuzey Afrika’daki kardeşlerimize yüreğimizi açtığımız gibi Afrin’de zulüm gören mazlumları da yalnız bırakamayız. Büyük bir ülke olmanın en açık göstergesidir bu. Mazlumun yanında olacak zalime karşı direneceksin.