1973 yılının nisan ayında başlayan cep telefonu maceramız, günden güne artarak ve hastalık derecesinde devam etmektedir. Son yıllarda en hızlı artan sektör iletişim sektörü olmuştur. Artık neredeyse her köşe başında bir cep telefonu satış ve servis dükkanı görmek mümkün.
Türkiye’de cep telefonu kullanıcılarının tahmin edilenden daha hızlı artması ve bu teknolojik gelişmenin insanın günlük vazgeçilmez bir parçası haline gelmesi aslında yetkilileri ve aileleri düşündürmelidir.
Ülkemizde kullanılan cep telefonu sayısı neredeyse nüfusumuzla aynı sayıdadır. Son gelişmeler ile cep telefonunun hemen her alanda kullanılması, internete bile cep telefonu ile girilmesi, cep telefonlarına daha bir dikkatle yaklaşmamızı sağlamalıdır.
Gençler arasında adeta bir kimlik gibi görünen cep telefonları, sadece haberleşmek amacıyla değil, aynı zamanda gurup içi kimlik olarakta adlandırılmaktadır. Kendisine saygınlık kazandıracağını düşündüğü cep telefonunu neredeyse her ay değiştirmeyi düşünen gençler, aynı zamanda aileleri içinde sıkıntıya sebep olmaktadır.
Çocuklarını kontrol edebilmek, onların yerini öğrenmek amacıyla cep telefonu alan aileler, her şeye rağmen çocuklarının bulunduğu yeri ve durumunu bildiklerinden psikolojik olarak rahatlıyorlar.
Bilgisayarın ilk çıktığı günlerde chatleşen gençler, şimdi akıllı telefonlar ile saatlerce mesajlaşmakta ve whatapp ile zamanlarını heba etmektedir. Bu konuda özellikle ailelere büyük görevler düşmektedir.
Tüketici bir gençliğin yetiştiği ülkemizde artık gençler gösteriş, beğeni ve ilgi beklerken, gençlerin bu ruhsal durumunu kendi lehlerine çevirmeye çalışan üreticiler de karlarını artırmak amacıyla yeni modellerle piyasaya girmektedir.
Teknolojiden faydalanmak ve onun getirdiği yenilikleri hayatımıza geçirmek güzeldir. Ancak bunun bir hastalık haline gelmesi ve aile bütçesine zarar vermesi kabul edilemez. Özellikle akıllı telefon kullanan gençlerin aileleri çok dikkatli olmalıdır.