Çok uzakta değil daha bundan 15 sene falan önce ülke olarak 70 cente muhtaç olduğumuz bizzat devlet yetkilileri tarafından ilan edilmişti. Ülkemiz İMF denilen kan emici bir uluslar arası para fonunun kıskacı altındaydı.
Ülkemize ne zaman İMF heyeti gelmiş olsa, hemen onlar gider gitmez bir çok ürüne zam gelir, dar gelirlinin adeta anası ağlardı. Kendi parasına para kazanan bu uluslar arası para fonu bizi canımızdan bezdirmişti.
Daha sonra 2002 yılından itibaren ülkemizin üzerine adeta sihirli bir değnek değmişcesine büyük gelişmeler olmaya başladı. Önce insanımıza güvenmeyi öğrendik, sonra yeni ve akılcı yatırımlarla büyük hamlelere imza attık.
İstenirse neler olabileceğini cümle aleme gösterdik. Birçoğumuzun hayallerinde bile olmayan büyük yatırımlar ardı ardına gelmeye başladı. Enflasyon nedir unuttuk adeta. Yaşanan bu gelişmelerin ardından ülkemiz büyük ve ekonomik gelişmişlik gösteren ülkeler arasında yer aldı.
Daha düne kadar 70 cente muhtaç olan Türkiye, şimdi ülkemizi güvenli bir liman olarak gören sığınmacılar için 8 milyar dolar harcayan bir ülke oldu.Bugün 8 milyar dolardan daha fazla parayı Türkiye'ye sığınan, Türkiye'yi güvenli bir liman olarak gören, Türkiye'yi başları sıkıştığı zaman gidecekleri yer olarak gören Suriye'den, Kuzey Irak'tan gelen mülteci kardeşlerimizin, muhacir kardeşlerimizin barınması, eğitimi ve gıdası için harcadık.
Daha önce hatırlarsanız Türkiye 2003 yılında 1 milyar dolara ihtiyaç duyan bir ülkeydi. 1 milyar dolar için IMF'nin her dediğini kabul etmek durumunda onunla karşı karşıya kalan bir ülkeydi. Avrupa ülkelerinin bile göze alamayacağı bir işi, sadece biz başarır hale geldik.
Ülkemizin bu kadar atılım yapması doğal olarak iç ve dış düşmanlarımızı da harekete geçirdi. Burada bizim yapacağımız en güzel şey birlik ve beraberliğimizi göstererek, yakalanan istikrar ortamını devam ettirmektir.