Benim çok beğendiğim bir söz var.
Adeta bugünkü dünyanın halini hatırlatıyor.
“Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete”
Gerçektende 21. yüzyıl da kendinden önceki yüzyılları aratmamakta.
Bu yüzyılda da insanlık acılarına şahitlik ediyoruz.
Dünyanın dört bir tarafı kan barut içerisinde,
Birileri daha çok ve kolay cana kıyıyor.
Yaşanan acılar artık saklı gizli kalmıyor.
Teknolojinin son ürünleri ve sosyal medya ile
Artık neler oluyor hep görüp şahit oluyoruz.
Günümüzde masum bebeklerin bile canına kasteden,
Gözünü kan bürümüş firavunlar var.
İşte Suriye’de yaşananlar, Filistin’de, Myanmar’da yaşananlar.
Özellikle de Müslüman ahalinin kanı akıtılırken,
Batı’nın kılını kıpırdatmaması çok manidar değil mi?
Avrupa’da yaşayan gurbetci vatandaşlar,
Kendilerine layık görülen hareketlerden muzdarip.
Artık İslam fobisi Haçlı zihniyetince harekete geçirildi.
Kimileri Müslümanları katlederken,
Kimileri camileri yakmakta,
Bazıları kutsal kitabımızı yakmaya çalışmakta,
Bazıları sevgili Peygamberimizi karikatür konusu yapmakta.
Artık Batı dünyası insani melekelerini kaybediyor.
Batı dünyasının içteki uzantıları da
Batı’daki mevkidaşlarını aratmayan bir umursamazlık içerisinde.
Mesele zulmün karşısında durmaktır.
Müslüman aleminin yaşadığı çileler insanın içini yakmalıdır.
Irak’ta yaşananlara ve Suriye zulmüne karşı durmaktır insanlık.
21. yüzyılın eli kanlı firavunlarına karşı,
Bütün insanlık alemi tek vücut olmalıdır.
Yaşanan çifte standartlara son verilmeli,
Firavunların kanlı eli kesilip atılmalıdır.
İnsan olmak, vicdan sahibi olmak bunu gerektirir.
İnsanlar vicdanlarını siyasileştirmemeli,
Haksızlık karşısında dik ve tutarlı durmalıdır.