İşitme kaybı bireylerde yaşam kalitesinin düşmesine, depresif semptomlara ve bunları yanında fonksiyonel kapasitede azalmaya neden olabilmektedir.
Medikal veya cerrahi yöntemlerle işitme kaybının düzeltilemediği durumlarda işitme cihazlarının, hastanın mevcut durumunun düzeltilmesinde kullanılabilecek iyi bir seçenek olduğu düşünülmektedir.
İşitme cihazı kullanımı sonrasında bireylerin cihazdan sağladığı memnuniyetin ve işitme cihazının yaşam kalitesine olan etkisinin değerlendirilmesi, cihaz kullanımı esnasında bireyin takibini yapabilmek ve duruma uygun stratejiler geliştirebilmek adına önem arz ettiği düşünülmektedir. Literatürde işitme cihazının yaşam kalitesinde olan etkisi genelde 3. ve 6. Aylarda değerlendirilmiş, erken dönem etkisi değerlendirilmemiştir. Literatürde işitme cihazı kullanımının yaşam kalitesine olan pozitif etkisini gösteren birçok çalışma bulunmaktadır.
Türkiye’de ise yaşam kalitesini Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalite Ölçeği-Kısa Formu ile değerlendiren en kapsamlı çalışma 2016 yılında yapılmıştır.
Literatürde yapılan çalışmalar incelendiğinde; işitme cihazı kullanımının etkisini belirlemek için çoğunlukla 3. ve 6. Ayın kullanıldığı görülmektedir.
İşitme cihazı kullanımının yaşam kalitesine olan erken dönem etkisi ile ilgili çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle işitme cihazı kullanımının yaşam kalitesine olan erken dönem etkisi araştırılmış, oldukça kısa sayılacak olan 1 aylık cihaz deneyiminin bile yaşam kalitesi üzerinde olumlu etkileri olduğu görülmüştür.
Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalite Ölçeği kullanarak geriatrik bireylerde 3 aylık işitme cihazı kullanımının yaşam kalitesine olan etkisini inceledikleri çalışmalarında da anketin tüm alt parametre skorlarında cihaz kullanımı sonrası anlamlı artış olduğu bildirilmiştir.
Türkiye’de işitme cihazı kullanımın yaşam kalitesi üzerine etkilerini araştıran birkaç çalışma mevcuttur. 2016 yılında Türkiye’de 20 geriatrik birey ile yapmış olduğu çalışmada, geriatrik bireylerde işitme cihazı kullanımının yaşam kalitesine olan etkisini 3 aylık kullanıma göre Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalite Ölçeği-Kısa Formu kullanarak değerlendirmiştir.
Çalışmada tüm alt parametre skorlarında anlamlı bir artış gözlenmiştir. Literatürdeki çalışmalarda katılımcılar geriatrik popülasyondan oluşurken çalışmamızda erişkin popülasyon kullanılmıştır. Fiziksel sağlık parametresindeki sonuçlara ait farklılığın nedeni çalışmalara dahil edilen bireylerin farklı yaş gruplarına sahip olmaları olabilir.
2007 yılında Yunanistan’da yapılan bir çalışmada bilateral işitme kaybı olan bireylerin bilateral işitme cihazı kullandığında yaşam kalitesinin unilateral kullanıma göre daha çok arttığını gösterilmiştir.