Geçtiğimiz haftalarda Antalya’da bir kongre yapıldı “Kırsal Turizm Kongresi”, teması kırsalı yeniden keşfetmek adıyla. Türkiye’den çeşitli illerden ve kurumlardan araştırıcılar ile yurt dışından da araştırıcılar katıldı. Kongre dolayısıyla Antalya’da kırsal bölgelerin turizm ile nasıl geliştiğini, değiştiğini görme fırsatı da buldum. 3 günlük kongrenin son günü Manavgat’a bir gezi düzenlendi. Burada yapılan kent müzesinin kırdan kente geçiş sürecinde nasıl bir gelişme gösterdiği anlatılıyor. Zaten kalkınma denilen olayın kırsaldan başlayan ve şehirlerde devam eden serüvenini Rostow açıklamaya çalışmış ve dünya üzerindeki her toplumun, gelişme sürecinde özellikleri birbirinden farklı olan beş aşamadan geçerek kalkınacağını iddia etmiştir.
Söz konusu teori; her toplum kalkınmaya tarımsal üretimin yaygınlık oluşturduğu, tarımsal istihdamın sanayiye aktarılması ile kalkışa geçecek, kırsaldan kentlere göç edecek ve altyapı yatırımlarını tamamlayacağını öngörmektedir. Sonrasında verimliliğin arttığı, tarım reformlarının yapıldığı, sermaye birikiminin ve uluslararası ilişkilerin arttığı bir dönem olarak tasarlanmıştır. Devamında teknolojik gelişmelerin hızlandığı ve tüketimin arttığı bir dönem var. Nihayetinde gelişmişlikle beraber çalışma saatlerinin azaldığı, sosyal adalet ve güvenliğin tam olduğu tüketim toplumu aşamasına geçildiği dönemler gelir.
Bu teoriye göre kalkınma kırsaldan başlamaktadır. Dolayısıyla kırsalı kalkındırmadan diğer gelişme aşamalarına geçmek mümkün görünmemektedir. Kırsalı kalkındırmak ise sadece tarımsal üretimi artırmak ya da verimi yükseltmekle mümkün olmaz. Kırsalda yaşayan nüfusun yaşam koşullarının iyileştirilmesi yanında daha fazla gelir elde etmek ile gerçekleşmektedir.
Bu nedenle kırsalın yeniden keşfi teması, kırsalı kalkındırma amaçlı turizm girişimlerinde, gelecek dönemin en önemli çalışma alanlarından ve proje konularından birini oluşturacaktır. Projenin sadece ülkesel boyutlarının olmadığı, uluslararası düzeyde de sonuçlarının olacağını bilmek gerekir. Böylece kırsalda yaşayanların daha fazla gelir ve daha iyi yaşam koşullarına kavuşmasına yönelik çalışmalar arasında turizmin de önemli bir çalışma alanı olarak öne çıkacağını görmek gerekir. Dolayısıyla kırsalın yeniden keşfini sağlamaya yönelik bir içerikle geliştirilecek olan kırda turizm faaliyetleri önemlidir. Burada kalkınmanın sadece mali kaynakları artırmak demek olmadığını aynı zamanda kırsalın yaşanabilir ve sürdürülebilir duruma getirilmesi olduğunu da belirtmek gerekir. Bu bakımdan kırsal kalkınma üretim ve verimliliğin yanı sıra kırsaldan başka gelirler elde etme amacı da söz konusudur.
Diğer taraftan kırsal turizm köyde 5 yıldızlı otel konforu bulmak değil, oranın yaşam koşullarını deneyimlemektir. Bu bakımdan Antalya’da düzenlenen kırsal turizm kongresi; birçok fırsatın olduğunu ancak bunları tam olarak gerçekleştirebilecek sistem ve deneyimlerin henüz gelişmediğini görmek bakımından da önemliydi.
Hep birlikte kırsalı yeniden keşfetmek ve kır yaşamını deneyimlemek, böylece hem turizm potansiyelini geliştirmek hem de kırsalda yaşamını sürdürmek durumunda olan insanların gelirini artırmak mümkün olacaktır. Buna göre kırsal turizm; kent-kır buluşmasını ve gelir dağılımda adaleti sağlaması bakımdan da önemlidir.
Sonuç itibariyle kırsal turizm kır ekonomisi için önemli faydalar sağlama potansiyelini ifade etmektedir. Burada kırsal turizmin sadece kırlara gidip, orada yaşayan insanların hayatını gözlemek ya da onları görmek anlamında uygulamalar olmadığı açıktır. Onlar gibi yaşamak ve kırda yaşamanın güzelliklerini ve tabi ki kırsal yaşamın zorluklarını anlayabilmektir. Böylece kırsalda yaşayan insanların tarımsal üretimden kazandıkları gelir yanında turizmden de gelir elde etmeleri mümkün olacak, kırsal ailelerin yaşam ve gelir düzeyleri artacaktır. Tıpkı Antalya Köprülü Kanyon Vadisinde olduğu gibi…