Bu masa başka

Mithat Direk

Edip Cansever’in güzel bir şiiri var, Masa adında. Şiirde olduğu gibi günümüzde de bir masadır tutturuldu gidiyor. Sanırım ilk defa meşhur TV dizisi Kurtlar Vadisinde ortaya çıkan sonraları hemen her yerde telaffuz edilmeye başlanan meşhur masa kurma, devirme, devam ettirme, masada bulunma nedeniyle çıkar elde etme kurgusu artarak devam etti. Senaryo gereği olan bu kurguların gerçek hayatta var olması / olabilmesi pek mümkün görünmüyordu. Ancak bugün gelinen noktada hemen her alanda bir masadır aldı başını gitti. Hemen herkes masa kurma derdine, masayı kuran, masada başta kalabilme telaşı içine düştü. Hal böyle olunca hem senaryodaki gibi masa içinde ve dışında müthiş bir çekişme ve çıkar peşine düşüldü. Hatırlanacağı gibi Kurtlar Vadisi dizi filminde kurulan masa, silah ticareti yapıyor bunu da devletin içinden birileriyle yani bürokratlarla yapıyordu. Silah ticaretinin neresi yasal neresi yasa dışı bunun değerlendirmesini yapmayacağım. Ayrıca uyuşturucu satmamak ancak diğer her türlü yasa dışı iş yapmak normal gibi gösterildi. Oysa herkes biliyor ki masanın yaptığı işlerin yasal bir yanı bulunmuyordu.

Bugün masa adı altında ortak çıkar peşinde koşan pek çok oluşum var. Birileri bir araya gelmekte ve piyasadaki normal işleyişi bozarak kendilerine çıkar sağlamaktadır. Tıpkı Kurtlar Vadisi gibi, lüks araçlar, silahlar, paralar ve sınırsız güç kullanılarak. Burada gerek devletin gerekse diğer birçok yasal kuruluşun herhangi bir müdahalesi bulunmamaktadır. Kararlar masada bulunan liderin iki dudağının arasında alınmakta, o, öl derse ölünmekte, yaşa derse yaşanmaktadır. Lüks ve şatafat masadakilerin olmakta, diğerleri onların orada kalmasına yardım etmektedir. Kullanılan araçlar, mekanlar ve en önemlisi paralar çuvallarla taşınmakta, genelde dolar kullanılmaktadır. Bunların benim gibi yaşını almış kişiler üzerinde pek bir etkisi olmasa da 13-19 yaş arası kuşağı ciddi şekilde etkilediği aşikârdır. Bu kuşağa İngilizce teenage denilse de bizdeki ismiyle ergen denilmektedir. Ancak her ne hikmetse bu kuşağın dışında olan ve karar mekanizmalarında bulunanların buna herhangi bir müdahalesi bulunmamaktadır. Oysa ne milli ne de insani olarak bunun topluma bir katkısı yoktur. Sosyal medya bunların abuk sabuk davranışları, TV’lerde ise bu davranışların haberleri sürekli temcit pilavı gibi tekrarlanıp durmaktadır. Bu arada temcit pilavı, sahurda yenen pilavdır. Aynı zamanda bir olayın veya durumun (her sabah ısıtılarak yenen yemek gibi) tekrar tekrar gündeme getirilmesini eleştirmekte kullanılan bir deyiştir.

Eskiler göre göre göz alışır derlerdi. Bu durumların sürekli hemen her ortamda gündeme gelmesi, herhangi bir yaptırım uygulanmadan serbestçe konuşulması, yapılması dahası desteklenir görülmesi, sanal ile gerçekliğin karıştırılmasına neden olmaktadır. Böylece hemen herkes 3-5 kişilik gruplar halinde kendi masalarını ya da çetelerini meydana getirmektedir. İnsanın yakın arkadaşlarının olması, dost denilecek türden her duygusunu paylaşması elbette iyi bir özelliktir. Ancak bunun yasa dışı olması, yasa dışılığa teşvik etmesi kabul edilemez bir durumdur. Eğer aileler kendi içlerindeki bireylere yeterli eğitim ve desteği vermez ise ergen yaştakilerin yasa dışılığa evrilmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Elbette devletin kurumları bunları elemine etmek için çalışmakta, olumsuzlukları gidermek için çalışmaktadır. Ancak bunların yeterli olduğunu söylemek güçtür. Zira gerek sosyal medya gerekse TV hemen her yerdedir.

Aslında masalar hükümet dışı organizasyonlar olarak kurulmakta, hemen hepsi toplum yararına çalıştığı izlenimi vermektedir. Ancak bizim gibi ülkelerde masalar genellikle bireysel çıkar elde etme amacıyla kurulmakta, toplum yararı pek düşünülmemektedir. Masa kuran masayı kendi çıkarına uygun kurmakta, kendi çıkarına dokunan her olumsuz durumda ise diğerlerini devre dışı bırakmak için her türlü baskıyı yapmakta kendini haklı görmektedir. Oysa bir gerçek vardır ki o da masaların çok da masum olmadığıdır. Zira masalar piyasaların normal işleyişini engellemekte, oligopol oluşturarak üyelerine haksız menfaat sağlamaktadırlar. Piyasaların normal işleyişini sağlamak üzere devletin kurumları bulunmaktadır. Bu kurumların olayları sadece toplum sosyolojisi olarak değil aynı zamanda ekonomik işleyiş bakımından değerlendirmeleri gerekir. Aksi durum herkesin kendi çetesini kurmaya gider ki en tehlikelisi budur.