Kestane, kayıngiller familyasından Castanea cinsini oluşturan ağaçların yenilebilen tohumlarından oluşmaktadır. Kış aylarının gelmesiyle birlikte sofralarda yerini almaya başlarken ister fırında ister haşlama gibi yöntemlerle pişirilirken özellikle de sokaklarda ateşte pişirilerek tüketime sunulan bir yiyecektir. Hem çiğ hem de pişmiş olarak tüketilebilmektedir. İçeriğinde karbonhidrat, lif, protein, potasyum, fosfor mineralleri ve A, E, B1, B2 ve C vitaminleri bulunmaktadır. Sağlık için yeterli miktarda tüketim sağlanırsa eğer çok faydalı bir besindir. Kestane, tok tutucu ve besleyici bir özelliktedir.
Kestane düşük yağ ve protein, yüksek oranda ise karbonhidrat içeriğine sahiptir. İçeriğinde birçok vücut için yararlı bileşikler barındırdığından dolayı kansere ve diyabete karşı koruyucu iken bebeklerde ise beyin gelişimine katkı sağlamaktadır. Diş ve kemik sağlığını koruyucu ve bağışıklığı güçlendirici etkileri bulunmaktadır. Unutkanlığa da önleyici olduğu etkenler arasında yer almaktadır.
Her besin de olduğu gibi fazla tüketilen kestanenin bazı zararları vardır. Kestane, sağlıklı bir besindir fakat fazla tüketilmesi durumunda kişiden kişiye değişmekle birlikte alerjik reaksiyonlar ile karşılaşılabilmektedir. Hapşırma, öksürük, ciltte kaşıntı, gözlerde yanma kestane alerjisi belirtileridir. Aynı zamanda kestane balı ve kestane şekeri de alerjik reaksiyona sebep olabilmektedir. Fazla tüketimi şeker ve tansiyonu yükseltici sonuçlara sebep olmaktadır. Tabi ki içerdiği besin öğelerinden de kaynaklı fazla tüketilmesi sonucunda kilo alımına da neden olmaktadır.
Diyet döneminde ise porsiyon kontrolü yapılarak tüketilmesi sakıncalı değildir. Kişiye uygun beslenme planında günlük alınması gereken miktarlar diyetisyen tarafından belirlenerek kontrollü tüketim yapılmasını sağlayacaktır.
Sağlıkla kalın..