Anayasa Mahkemesi, resmi nikâhtan önce dini nikâh yapmayı yasaklayan yasa maddesini kaldırıp iptal etti. Söz konusu olan TCK 230. Maddesinin 5 ve 6. Bentlerinde yer alan birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören… konulu yasa, Anayasa Mahkemesi tarafından kaldırıldı. Aile Bakanı Ayşenur İslam, Bu kararın çocuk yaşta evliliklere dayanak olmasından endişe duyup, eğer böyle olursa yeni bir düzenleme yapılabileceği hakkında açıklama yaptı. Ayşenur İslam basına yaptığı açıklamada “Çocukların gayri meşru evlendirilmesi çok ciddi bir suçtur ve cezası vardır” vurgusu yaparak endişelerini dile getirdi. Oysa anayasanın 41. Maddesinde ailenin ve çocukların korunmasının devletin görevi olduğu yazılıdır. Anayasanın 174.madde 4.fırkasında nikâh özel güvence altına alınmıştır.
Anayasa Mahkemesi’nden oy çokluğu ile çıkan kararın gerekçesi: “Birlikte yaşamak yasalarda suç değil.” Gerekçe doğrudur. AKP zinayı suç olmaktan çıkarmıştı ama öğrenci evlerinde kız erkek birlikte yaşayanlara baskınlar da düzenlemişti. Perhizler, lahana turşuları pek çok olduğundan hukuk ve adalet sistemi yasalarla çelişkilere düşerek sistem tıkanmıştır. Ancak, TCK 230. Madde içindeki 5 ve 6. Bentlerin kaldırılması daha beter sonuçlar doğuracaktır ki bu kararın eleştirilecek çok yönü vardır.
Bu yasanın iptal kararı altında pek çok şeyin olduğunu düşünmek gerek. Bu karar İslam adına ve halka Müslüman görünmek adına verilmişse yanlış bir karardır. Çünkü İslam’da dini nikâh diye bir şey yoktur. Evlenecek kimseler bulundukları ülkenin hukuk kurallarına göre ve çevreye duyurularak evlenirler. O ülkenin yasalarına göre evlilik akdi hoca önünde de yapılabilir, resmi bir makam önünde de. Ancak her hukuk devletinde evlilikler kayıt altına alınır. Yani ülkemizde yapılan resmi nikâhlar dini bakımdan her zaman geçerlidir. Başka bir nikâh akdine de hiç gerek yoktur. Dini açıdan durum böyleyken Türkiye ve İslam ülkelerinde hoca nikâhı ve geçici nikâh adı altında yapılıp kayıt altına alınmayan evlilikler çoktur. Bu tür evlilikler İslam dini evlilik kurallarının kötüye ve yanlış olarak kullanılmasıyla olmaktadır. Bu tür nikâh akdinin sakıncaları pek çoktur. Çocuk yaştaki kızlar yaşı çok büyük erkeklerle evlendirilebilir, evlenecek kişilerin rızaları dışında evlilikler yapılabilir, bir erkeğin birden çok kadınla evlenmesi meşrulaştırılabilir, zinanın nikâh kılıfına sokulup meşrulaşmasını sağlar… Bütün bu olumsuzluklar bilerek ya da cahillikten dolayı Türkiye ve bütün İslam ülkelerinde yaşanıyor. Kendisini mehdi ilan ederek seksi kedicikleriyle televizyon ekranlarında izlediğimiz Adnan Oktar, zinayı geçici nikâhlarla meşrulaştıran kişidir. Çoğunluğun bilmediği, duymadığı bu türden örnekler çoktur. Yukarıda saydığım olumsuzlukları meşrulaştırmak için dini nikâh akdi yapan hoca ya da imamlar din adamı hatta Müslüman bile değil resmen pezev..tirler. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararıyla kendisini hoca, imam sayanlar resmi evlilik belgesini görmeden nikâh akdi yapabilecekleri için yıldızlı pezev… durumuna yükseltilmişlerdir!
Oysa hem İslam’da hem anayasal hukukumuzda aile toplumun temeli olarak kabul edilmiştir. Hem İslam hem devlet hukuku; Ailenin, eşlerin, çocukların korunmasını hedef alır. Uyduruk evliliklerle ve zinayı uyduruk nikâhlarla meşrulaştırmak toplumun aile yapısını bozar, nesep yani soy- sop alt üst olur. Kim kimin nesi olduğu belli olmaz. Bu yasa iptali ile zaten var olan bu tür sorunların toplumun cerahatli yarası haline geleceğini düşünmemek safdillik olur.
Yıllardır bizlere Rusya gibi komünist- sosyalist devletlerde aile yapısı olmadığı, kim kimle isterse cinsellik yaşadığı hep anlatıldı. Oysa gerçek böyle değildi ve bu devletlerde aile yapısı çok sıkı korumalar altındaydı. Oysa şimdiye kadar bizlere anlatılan yalanlar Türkiye ve benzeri ülkelerde görülmekteydi. Üstelik bu rezaletler dine uygun denilerek yapılıyordu ama bir şey gizleniyordu: Çünkü zinayı dini nikâh kılıfıyla meşrulaştırmışlardı. Bir çünkü daha var; hüllecilik denilen yan zinayı da; İslam’ı bozan bu kafalar meşrulaştırmıştır.
Kısaca diyebiliriz ki hemen her konuda olduğu gibi evlilik konusu da İslam ters yüz ederek aslı bozulup gelenekselleştirilmiştir. İslam dini; zamparaların, kart horozların cinsel zevklerini tatmin edebilmelerini (her ne nedenle olursa olsun) meşru sayan bir din değildir. Din oyun hamuru yapılmasın! Din vicdanla başlar. Böyle rezillikleri benimseyenlerde vicdan olduğu düşünülebilir mi? Vicdanı olmayanın dini de olmaz. Bir erkek cinsel zevkleri için üç- dört kadınla hoca nikâhı kılıfıyla evlenebiliyorsa bu da kendilerince meşru ise o zaman bir kadın üç dört erkekle evlenebilsin! Erkeklerin aklı çıkar, erkeklikleri tutup “o zaman boynuzlanırız” derler. Demek ki kazın ayağı öyle değilmiş.
Evet, çok cahil bir toplumuz. Evet, bizi yönetenlerin toplumumuzla ilişkileri son derece kesik olduğu için önemli yasalar iptal edilebiliyor. Kimsenin kimseden haberi yok. Varsa yoksa din! Din ama nasıl bir din? Oyun hamuruna döndürülmüş, bazı uyanıkların işine gelebilecek şekilde yorumlanıp, aslı bozularak geriye posası kalmış bir din! Müslüman kardeş iyi düşün, yaptığın ve yapacakların önce içine sinsin sonra vicdanına ters düşmesin.