Peygamber, yol gösterici, dua edici gibi anlamlara gelen Yalvaç; Oğuz boylarından Yalvaç Bey’in kurup kendi ismini verdiği bir yerleşim yeridir. Yalvaç, idari olarak Isparta’ya bağlı olmasına karşın, Akşehir’in yakınında olup, Akşehir’in bir kasabası gibidir. Kuzey ve kuzeydoğu kesimlerinde 2590 metre yüksekliğindeki Sultan Dağları bulunur. Hz. İsa çarmıha gerildikten sonra Hıristiyanlık dinini yaymak için geziler yapan Aziz Pol’ün (Paul-Paulus-Pavul) uğrayıp vaazlar verdiği yerlerden antik bir Anadolu kentidir. Bu yüzden İncil’de adı geçen Yalvaç Hıristiyanların hac yerlerinden.biridir..
YALVAÇ: 1071’de Anadolu Türkler tarafından fethedilmeye başlanmış ve Türkmen Oğuz boylarından Salur, Eymür boylarına mensup aşiretler Yalvaç’a yerleşerek Yalvaç Bey liderliğinde yurt edinmişlerdir. Yalvaç Türklerin kurduğu bir kenttir. Selçuklular ile Bizanslılar arasında yapılan ve Selçukluların zaferiyle sonuçlanan Miryakefalon Savaşı, iki ordunun büyük savaşı Yalvaç yakınlarında olmuştur. Yalvaç Selçukluların yıkılmasından sonra Hamit Oğulları Beyliği idaresinde kalmışsa da bu dönemde sık-sık Karaman Oğulları’nın saldırılarına uğramıştır. Şehir 1382 yılında Osmanlıların eline geçmiştir. Yalvaç merkezinde Devlethane Camisi, yeni Cami, Eski Hamam, Yalvaç Müzesi gibi görülmeye değer yerleri vardır.
ANTİOCHEİA
Antiocheia Antik Kenti, Yalvaç ilçesinin kuzeyinde ve Sultan Dağları’nın güney yamaçlarında kurulmuş bir Ortaçağ kentidir. Kentin kesin kuruluş tarihi bilinmemektedir. Şehir, Selevkos-I ve oğlu Antiochos tarafından kurulmuştur. Bu antik kent M.S. 3. yüzyıl sonunda Pisidia eyaletinin dini merkezi olmuştur. M.S. 713 yılında Araplar tarafından yağma edilerek yakılıp yıkılmıştır. 13. yüzyılın ikinci yarısından itibaren halkının bir kısmı Yalvaç’a ve diğer eyaletlere göç ederek bu antik kent tarihten silinmiştir. M.Ö. 281-261 yıllarında kurulan antik kentin çevresi surlarla çevriliydi. Bu antik kente ilk araştırma ve kazılar Ramsay ve Robinson ikilisi tarafından I. Dünya Savaşı yıllarında yapıldı. Son yıllardaki kazılar Yalvaç Müze Müdürlüğü tarafından gerçekleşmiştir. Antik kentin ana giriş kapısı doğudadır. Kent içindeki tiyatro, St. Paul Kilisesi, Augustus Alanı ve tapınak, çeşme ve hamam ile su kemeri gibi önemli kalıntıların izleri vardır.
MEN KUTSAL ALANI: Bu alanda M.Ö. 4. yüzyıla tarihlendirilen Ay Tanrısı Men adına yapılan tapınak, stadyum, evler ve iki kilise kalıntısı bulunmaktadır. Bu tarihi kentte taş kalıntılarından ve temellerden başka bir şey kalmamıştır. Kent viraneleri zamanında korumadığından, ayakta kalan bir kalıntı olmamasına karşın; arkeolojik çalışmalar yapılmış. Yapılacak başka bir şey de yok zaten. Kentin korunmasında geç kalınmıştır.