2 Şubat 2014 pazartesi günü Türkiye’nin en kıdemli eğitimcilerinden Veli Demiröz ebediyen aramızdan ayrıldı. Mekânı cennet, yattığı yerler nur gölü olsun.
Cumhuriyet Türkiye’sinde eğitimin her kademesinde görev yapan Veli Demiröz’ü 1990’lı yılların başında sevgili dostum Fuat Önder aracılığıyla tanıdım. Genç bir yazar arkadaşımla Köy Enstitüleri hakkında araştırma yapıyorduk. Köy Enstitüsü çıkışlı Fuat Önder’e sorular sorduk, bilgiler istedik. Fuat Önder bizi Veli Demiröz’ün evine götürdü. Böylece Köy Enstitüleri hakkında o güne kadar bilmediğimiz birçok bilgiyi Veli Demiröz’ün anlatımlarından öğrenmiş olduk. Daha sonraları da Veli Demiröz’e gidip gelmelerimiz eksik olmadı. Yemeğini yedik, suyunu içtik. Her gittiğimizde hep yeni bir şeyler öğrenir, yeni bilgiler alırdık. Köy Enstitüsünde okuyup; yazar, ressam, şair ve sanatçı olarak ünlenmiş pek çok kişi hakkında bilgiler verirdi. Anlattıkları ve yaşadıkları anılar o kadar çoktu ki, bunlardan belki iki üç kitaplık bilgiler çıkabilirdi. Anlattıklarından uzun notlar almıştık. Bunları kendi yazılarımda kullandım mı bilmiyorum. Aldığım bu notlar ve ses kayıtları kalabalık ve karışık arşivimin bir köşesinde duruyorlar mı? Arşivimin bir bölümünü yağmalayan hırsızlar çalmadılarsa büyük bir olasılıkla duruyorlardır.
Veli Demiröz, 2. Celal Bayar hükümetinin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve aynı dönemde Köy Enstitülerinin kurucusu, İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç ile birlikte çalışmıştır. Türkiye Öğretmenler Sendikası olan TÖS kurucularındandır. Konya Öğretmenevi’nin temelini atıp yaptırmış ve giderlerini ilginç yöntemler bularak karşılamıştır. Konya’da bir eğitim dergisinin yayımlanmasına ön ayak olarak öğretmenlerin sesini duyurmuştur Öğretmenler için yazlık kooperatifi kurarak eğitim emekçilerimizin kendi yazlıklarında tatil yapmalarını sağlamıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarının o zorlu koşullarında İvriz Köy Enstitüsü çatısı altında okumayı, bütün zorluk ve yokluklara karşı göğüs gerebilmeyi başarabilmiş onlarca- yüzlerce eğitim emekçilerinden yalnızca biriydi.
Rahmetlinin ölüm haberini büyük bir gazetenin ilan sayfasında görünce pek şaşırmadım değil. Şaşırdım, ama son yıllarda yatalak olup ağırlaştığını biliyordum. Veli Demiröz’ün aramızdan ayrılışını, elimizden başka bir şey gelmediğinden dolayı insan yaşamının kaçınılmaz bir sonucu olarak değerlendirdim. Bir yandan da üzüldüm. Bir aydını, dört dörtlük adam olan bir dostu kaybetmenin acısını yaşadım.
Ailesine, sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Yeri doldurulamaz dostun Mekânı cennet olsun.