Teknoloji ve iletişim araçları geliştikçe teknolojiyi kötüye kullanarak dolandırıcılık ve soygun yapanların da taktikleri değişiyor. İnsanın aklına gelmeyecek şekilde kurulan tuzaklar her geçen gün artıyor, geride akıl almaz zararlar bırakıyor.
Çoğu radyo ve televizyon reklamları şu ya da bu şekilde halkı yanıltıyor.
Bunlar bir yana telefonlara gelen yanıltıcı mesajlar, internet sitelerindeki büyü, fal siteleri, arkadaş arama bahanesiyle fuhşa aracılık daha pek çok şeyler vatandaşın aklını karıştırıyor. Çoğu insanlarımız da bu tür şeylere eğimli oldukları ya da bilgisiz oldukları için bu tuzaklara düşüyorlar. İnternet sitelerinde şurayı tıklarsanız şu olacak- burayı tıklarsanız şunu kazanacaksınız- orayı tıklayın bedava şunu kazanın" yönlendirmelerine aldanıp orayı- burayı tıkladınız mı yandınız demektir. Sakın böyle yönlendirmelere aldanmayın
Bilmediğiniz bir yerden ya da numarası belli olmayan bir telefondan aranırsanız ve telsiz sesine benzer sesler duyarsanız bilin ki size bir tuzak hazırlanmıştır. Telefondaki ses falanca örgütle bağlantınız olduğunu, filanca soygunda adınızın geçtiğini ya da falancayı taciz ettiğinizi söyleyerek sizi korkutacaktır. Daha sonraki konuşmalar ya kontur yükletme ya da banka kartınızın numarasıyla şifresini istemekle devam eder. Söylenilenlere inanırsanız soyulduğunuz yetmiyormuş gibi başınıza gelmedik iş kalmaz.
Yine telefonla vatandaşlara ulaşabilen soyguncular "şunu kazandınız- bunu kazandınız diyerek" adres istiyorlar ya da "şu kadar para kazandınız" diyerek banka hesap numarası ve şifre istiyorlar. Bazen kapınız çalınıp "şunu kazandınız- bunu kazandınız" diyerek başka şeyleri kâğıt üstünde satıp senet imzalatıyorlar. Aylarca bekleseniz bile kâğıt üstünde satın aldığınız şey elinize geçmeyecek ve parayı da kuzu gibi ödeyeceksiniz.
Telefonla ya da internet aracılığıyla bazı vatandaşlara musallat olan soyguncular da pek çok. Kimisi kendisini kutsal bir kişi olarak tanıtıp vatandaşı korkutuyor, arkasından da felaket haberleri vererek "şu kadar para verirsen seni bu felaketlerden kurtarırım" diyerek tezgâhını kuruyor. Bazıları internette ya da telefonla fal bakma, büyü bozma bahanesiyle genç kızları kandırıp etinden budundan yararlanılıyor ve başkalarına da satılabiliyor.
"On yıl geriye dönük kredi kartı masraflarınız ve bankaların masraf olarak sizden aldıkları paralar anında tahsil edilir." Yazılı ve görsel medyada buna benzer duyurulara mutlaka rastlamışsınızdır. Belki hepsi değildir ama bu duyuruların yüzde doksan dokuzu da vatandaşa kurulmuş tuzaktır.
Bu tür tuzakları ve halkı söğüşleme yöntemlerini yazacak olsak ortaya tuğla kalınlığında bir kitap çıkacağından eminim. Onun için halkı uyarıyorum: Böyle tuzaklara düşmeyin, bilmediğiniz konularda balıklama atlamalar yapmayın, aklınıza yatmayan konularla karşılaştığınızda güvendiğiniz birilerine sorun.
Özellikle büyük şehirlerin sosyete mahallelerinde yuvalanmış büyücü, falcı, üfürükçülerin kapılarını aşındırmayın. Bilmeden, iyi niyetinizden ve cahilliğinizden dolayı başınıza çok işler gelebilir. Yuvanız yıkılabilir, düzeniniz ve ruh sağlığınız bozulabilir. Yani her türlü olumsuzluk başınıza gelebilir.
Bunlar olağan şeyler haline getirildiği için herkesin çok dikkatli olması gerek. Böyle tuzaklara düşmeyin. Böyle tuzakları fark ederseniz hemen emniyet birimlerini arayıp haberdar edin.
Polis ve jandarma her gün binlerce vatandaşın cep telefonuna uyarıcı iletiler atmaktadır. Böyle durumlarda yapılabilecek en iyi iş, en yakın polis ya da jandarma merkezini arayıp durumu bildirmektir. Ama ne yazık ki bu tür soyguncular yeterince şikâyet edilmedikleri için böyle soygunların önüne geçilemiyor.