Gündemde anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi var. Nisan ayında halk oylaması yapılacak. Günlerdir görsel ve yazılı basında çok şeyler konuşulup yazılmakta. Herkes değil, ama çoğunluk anayasa değişikliği hakkında doğru bilgilere sahip olmadığından bilebildikleri kadarıyla fikir yürüterek tartışmaktan geri kalmıyor. Oy kullanacak vatandaşlar ikiye bölündükleri için tartışmaların çok sert geçtiğini de gözlemlemekteyiz.
Halk oylamasında evet oyu kullanmayı düşünenler; Türkiye’nin 12 Eylül anayasasından kurtulup sivil bir anayasaya gereksinim olduğunu düşünmekteler. Bütün yetkilerin tek elde toplanmasının güçlü bir devlet yapısı oluşturacağını, kararların daha kolay alınacağını, yasaların daha kolay çıkarılabileceğini savunan evet oyu kullanacak olanlar sistemden daha çok AKP ve Tayyip Erdoğan etkisi altında olduklarını gizlemiyorlar. Oylamada evet oyu kullanacak birçok vatandaş anayasa değişikliğinden çok AKP’yi düşündükleri için evet diyeceklerini ön planda tutmakta. Evet diyeceklerin içinde daha ileri gidenler; Osmanlı’nın yeniden şahlanacağını, İslam’a uyarak şeriat yönetiminin getirileceğini yazıp söylemekteler. Halkın içinde görebildiğim izlenim böyle.
Hayırcılara gelince; tartışmalar bütün yetkilerle donatılmış bir başkanın devlet yapısını bozacağını, tek adam yönetimiyle padişahlığın aynı olacağı konusunda odaklanmaktadır. Meclisin yetkisiz kalacağı, her kurumdan herkesi tek bir adamın seçebileceği başkanlık sisteminde denetim olmadığı için devlet çarkının dönemeyeceği savunuluyor. Bazıları; “AKP ve Tayyip Erdoğan ne istediler de yapamadılar? Zaten torba yasalar ve KHK ile devlet yönetiyorlar. Her istediklerini kendi başlarına yapabiliyorlarken neden anayasa ve sistem değişikliği istemekteler?” diyerek düşündüklerini ortaya çıkardılar.
Gündeme başka bir açıdan bakan birkaç yazarın yazdıkları yazılar dikkatimi çektiğinden sizlerle paylaşmak istedim. İsterseniz gündeme bir de bu açıdan bakalım. Bu yazarlar değişik bir açıdan bakarak aşağı yukarı aynı şeyleri paylaşmışlar.
Diyelim ki anayasa değişti ve başkanlık sistemi geldi. AKP iktidar olmayı sürdürüyor, Tayyip Erdoğan başkan oldu. Halkın hemen hepsi Tayyip Erdoğan’a güvendi, bu değişiklikten hoşlandı, sorunlar çözüldü, her şey tozpembe oldu. Tayyip Erdoğan süresi dolup yeni bir başkan seçildiğinde yeni başkanın yolsuzluk yapmayacağını, yetkilerini kötüye kullanmayacağını kim iddia edebilir? Denetimsiz, sorumluluksuz, tek başına karar verebilecek yetkiye sahip bir başkanlığın asla olamayacağını, olmaması gerektiğini savunan yazarlar; başkanlık sistemi olan devletlerden örnekler vererek konuya açıklık getirmişler.
Halk oylamasında hangi taraf kazanır, şimdilik bunu bilmiyoruz, Basına yansıyan sormaca sonuçlarının hiç birine güvenmiyorum. Çünkü sormacalarla ortaya çıkan sonuçlar arasında inanılmaz derecede farklılıklar var. Bir sormacadan yüzde 70- 80 gibi evet oyu çıkarken başka bir sormacada tam tersi çıktığını görüyoruz. Ortada şimdilik güvenilir bir veri yok. Şimdilik sağlıklı bir yorum yapmak da zordur. Çünkü henüz kimin ne tarafa gideceği, kimin hangi safta olduğu çok net değil. İlerleyen zaman içinde netleşecek ve neyin ne olacağını hep birlikte göreceğiz.